KESİNLİKLE DOĞRU BİR YAKLAŞIM.... Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın...ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın...ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin...ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın...ama, fen lisesine
1000 kitaba ilk üye olduğumda bir karar almıştım. O güne kadar okuduğum kitaplar için yorum yazamazdım, çoğunu hatırlamıyordum bile ama üye olduktan sonra okuduğum her kitap için kısa da olsa bir yorum girecektim. Çünkü artık tüketici olmak değil, edindiğim duygu ve bilgilerle ortaya yeni bir bakış açısı koyup diğer okuyucular için bir "üretim" yapmalıydım. Bunu uygulamak sandığımdan daha zor oldu. Herkesin çok beğenmiş olduğu, bir sürü baskısı yayınlanmış, ödüller almış bir kitabı okudum ve hiç beğenmedim. Ama "beğenmedim" demek zor geldi.. Ya da onlarca kitap yazmış başka bir yazarın dili için "samimiyetsiz geldi" derken içimde hep "ben kimim ki böyle yargılayabiliyorum" ikilemi vardı. Ama her zorluğa rağmen bir şekilde yazdım, almış olduğum kararı uyguladım... Taa ki şu ana kadar. Sabah işe gelirken serviste bitirdim Ağrıdağı Efsanesi'ni. "Büyülendim" demek dışında ne diyebilirdim ki.. kısacık bir destana kocaman bir aşkı, kültürümüzü, insanımızı, yozlaşmaları, halktan ayrı düşmüş yönetimi ve daha niceleri sığdırmış Yaşar Kemal gibi bir kalemin üstüne hangi kalem bir iki kelime daha ekleyebilir ki? "İstanbul buluşmasında bu kitabın okunması için emeği geçen herkese teşekkür ederim"den öte bir yorum yapmak imkansız geldi bana.. Sevgiler
Reklam
“SENİ SEVEN NEYLESÜN” VE BEYNUN AKYAVAŞ M. NİHAT MALKOÇ Nice sözde meşhurlar vardır ki, ne yazık ki bulunduğu yerin hakkını vermeden o noktaya gelmişlerdir. Niceleri de vardır ki haksız yere nisyan bulutlarına gömülmüşlerdir. Fakat her şeye ilaç olan zaman, bunları elemesini, adaleti tecelli ettirmesini bilmiştir. Zamanın nisyan bulutlarında
TURGUT UYAR’IN “BÜYÜK SAAT”İ M.NİHAT MALKOÇ Kalem erbabı, ölümü tutsak eden yiğittir. Bir şair son nefesini verince değil, aslında okunmayınca ölür. Şairi öldüren şey; nefes alsa da, almasa da her halükârda yok farz edilmektir. Türk şiirinin, duruşu sessiz olsa da, gür sesli şairlerinden biriydi Turgut Uyar… İç dünyasındaki çalkantıların dış
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Reklam
622 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.