Tarık Akan'ı kaybettik, çok üzüldüm. Çocukluğumdan beri Türk sinemasının en sevdiğim oyuncusuydu. Şimdi "Anne Kafamda Bit Var" kitabı kesin satış rekorları kırar. Her zaman yaptığımız gibi bazı şeylerin kıymetini öldükten sonra anlıyoruz maalesef.
Güzel isimli kitap listem :)
1) İnsanları Seveceksin. 2) Hakkari'de Bir Mevsim 3) Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği 4) Deliliğin Tarihi 5) Yaşamak ve Ölmek Üzerine 6) Tutunamayanlar 7) Erken Kaybedenler 8) Hakikat Şaraptadır 9) Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir 10) Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku 11) Tanrıların Doğuşu 12) Yüzyıllık
Reklam
Facebook'ta bir kitap sever grup, canlı yayında kitap tanıtımı yapmamı istedi. Şimdi birkaç kitap var elimde tanıtımını yapmak istediğim. 1- Anne kafamda bit var - tarık akan 2- Köpek Kalbi -Mihail Bulgakov 3- Tuzak - Melanie Raabe 4- Dinle küçük adam - Wilhelm Reich Sizce hangisi?
2sEnEöNcE
Atatürk'ün sanatsal fikirleri... Sözün bittiği yer 😠 Son nefesine kadar ilkelerini savundu, Atatürkçülükten, Cumhuriyet'ten, laiklik'ten, Fenerbahçe’liliğinden, öz’ünden ödün vermeden, işçi’nin, ezilenin hep yanında olarak, çıkarları için halka ihanet etmeden bedenen aramızdan ayrıldı Büyük Usta. Ruhen ve fikren asla. İşportacı da oldu, Mühendis Bey'de. 1 Mayıs da meydandaydı, 12 Eylülde Mahkemede, Balyozda Silivride, Ali İsmail içinse baskılı tişörtüyle hep olması gerektiği yerdeydi bu güne dek koca yürekli, yeşil gözlü dev. Mekan'ın cennet olsun, Saygı ve minnetle. ⚘🌼🌷🍁🍂🐱🐈🎭☄🌠 Böyle tuvaleti askerde bile görmemiştim. Alaturkaydı, içi ağzına kadar bok doluydu. Kokusu da, görüntüsü de leş gibiydi. Bir kenarda daracık bir oyuntunun ucunda bir lavabo vardı. İçi simsiyah olmuştu. Suyu açtım, ayaklarıma döküldü; lavabonun ortasında geniş bir çatlak vardı. Elimi yüzümü yıkadım, kana kana su içtim. Tuvalet işimi de halledip dışarı çıktım. Kapıda bekleyen polisle birlikte iki adım atıp hücreme girdim. Böylece hücremde neden yerlerin su içinde olduğunu da anlamıştım; bütün bu pislik tuvaletten taşıp geliyordu. Gene yerime oturdum. Hafif hafif kaşınıyordum, ama doğrusu umrumda değildi. Uyuklamaya başladım. *Anne Kafamda Bit Var kitabından ufak bir anekdot. Okuduğumda 23 yaşındaydım. Ve nedense bazı satırlar hiç aklımdan çıkmadı.* Günümüz Türkiyesin de örümcek beyinli olarak yaşamaktansa, ben seni bitinle, pirenle tanıdığıma mutluyum. 😭
13 Aralık 1949'da İstanbul'da doğan Tarık Akan, Yaşar Hanım ve babası Hüseyin Yaşar Bey’in üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldiğinde ebeveynleri ona “Tarık Tahsin Üregil” adını verdi. Bir ablası ve bir abisi vardı. Subay olan babasının görevi gereği Erzurum'da ilkokula başladı. Babasının tayinini ilkokulu Kayseri'de tamamlamasını sağladı. Babası
#TarıkAkan "Ağca'ya silah veren" dedi çocuk, övünerek. O ana kadar çocuğa çiğ çiğ yiyecekmiş gibi bakan polisin tüm hırsı tükenmişti. Ben araya girdim; öfkeyle: "Bu çocukla beni aynı yere koyamazsınız", dedim. "Sen de kimsin lan?" "Ben Tarık Akan'ım." "Ne olmuş lan Tarık Akan'san? Neden kalamıyormuşsun bununla? Bu insan değil mi?" Çenemi tutamadım, ettim lafımı: "Ben bu faşistle kalamam, beni başka yere..." Mideme bir yumruk yedim. Ayaklarım yerden kesildi."... Anne Kafamda Bit Var / Tarık Akan Yeşilçam'ın en güzel abisi, devrin daim olsun💜💙..
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.