“Salgın hastalıklar ve diğer bütün büyük belâları def edecek en büyük şeylerden biri Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e çokça salât getirmektir.”
İbn Hacer el-Askalânî
Sabah-Akşam Zikirleri Ne Zaman Yapılır?
• İmâm İbn Hacer el-Askalânî'ye göre; sabah zikirleri için asıl vakit fecrin doğuşundan güneşin doğuşuna kadardır. Ancak gündüzün geri kalan vakti içerisinde yapılsa yine maksud yerine gelmiş olur.
• Yine O, akşam zikirleri için şöyle demiştir: İkindi vaktinin girmesiyle başlayıp güneşin batışıyla sona erer. Ancak akşamın (gecenin) geri kalan vakti de akşam hükmünde olup, bu vakit içerisinde yapıldığı takdirde de fayda hasıl olur.
İbn Hacer el-Askalânî (r.h.)
Batıl (cahiliye, ırkçı, nefsine yenik, zulüm, haksızlık, gıybet, vefasız, iki yüzlü karakter) üzere olan insanlardan uzaklaşmak ibadetten sayılır.
👉Fethu'l Bâri 14/527
Enes anlatıyor. Bir kadın Rasulullah'ın yanına gelerek ona bazı şikayetlerde bulundu. Rasulullah: "Sana şikayetlerini giderecek hayırlı şeyler söyleyeyim mi? Yatağına girince otuz üç defa la ilahe illallah, otuz üç defa subhanallah ve otuz dört defa da elhamdülillah de. İşte bu yüz şey dünya ve içindekilerinden daha hayırlıdır."
(İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.)
İbn-i Arâbî’nin Anadolu Temsilcisi: Molla Fenârî
DOĞUM: 751/1350 Fenar/BURSA
VEFAT: 834/1431 BURSA
📌 Asıl adı Şemseddin Muhammed b. Hamza’dır.
Mümin...
٣٣٠٧ -...عَنِ الْعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، قَالَ : كُنَّا جُلُوسًا مَعَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَحْتَ شَجَرَةِ ، فَهَاجَتِ الرِّيحُ ، فَوَقَعَ مَا كَانَ فِيهَا مِنْ وَرَقِ نَحْرٍ ، وَبَقِيَ مَا كَانَ فِيهَا مِنْ وَرَقِ أَخْضَرَ ، قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " مَا مَثَلُ هَذه الشَّجَرَةِ ؟ " قَالُوا : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ ، قَالَ : " مَثَلُهَا مَثَلُ الْمُؤْمِنِ إِذَا اقْشَعَرَّ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ تَعَالَى وَقَعَتْ عَنْهُ ذُنُوبُهُ ، وَبَقِيَتْ لَهُ حَسَنَاتُهُ "
3307. Abbas b. Abdülmuttalib anlatmaktadır: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ile beraber bir ağacın altında oturuyorduk. Derken rüzgâr çıktı ve ağaçtaki kurumuş yapraklar döküldü, üzerinde sadece yeşil yapraklar kaldı. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Bu ağacın misali neye benzer?" diye sordu. "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dediler. " *Onun misali mü'minin durumuna benzer. Mü'min Allah korkusundan titreyince onun bütün günahları dökülür, yalnız iyilikleri kalır* " buyurdu. (Ebû Yala)
Metâlib'ul Âliye,ibn Hacer el-Askalânî
Ne güzel bir benzetme...