...maksatları bizi en aşağı iki yüzyıl geri götürmek! Falih Rıfkı Atay
“1923 yılının o haftalarında Büyük Millet Meclisinde Cumhuriyetçilik akımı var mıydı? Hayır. Mustafa Kemal ne yapsa ona itirazsız razı olacaklar dahi, içlerinden - keşke bunu yapmasa...- diyorlardı. Mustafa Kemal o mecliste fikir tartışmaları ile tabii bir “ekseriyet” elde edemezdi. İnce politika taktikleri ile bir teslimiyet havası yaratmalı idi”. (Falih Rıfkı Atay) Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Auzef
Reklam
"Tanzimat'tan sonra iki çeşit adam yetişmiştir. Biri Garp taklitçisi ve Garp mahkumu. Tepeden tırnağa "alafranga" cilalı adam. Milletinden de memleketinden de uzaklaşmıştır. Milletinden umutsuzdur. Ve memleketinin de kendisini benimsemediğini de bilir. Frenk doğmadığına pişmandır. Ancak düvel-i muazzama kontrolü altındaki bir Türkiye'de hayat hakkı olduğuna inanmıştır. "Bu millet adam olmaz" ona göre. Bu milletin ona borcu, ya içeride rahat ve refah içinde "yaşatmaktır", ya elçilikler kadrosunda ona yer, konak, araba ve altın vermektir..." Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s. 591.
Suriye’de derlerdi ki, eğer Cemal Paşa birisiyle görüştüğü zaman; burnunu kaşırsa sürgün düşünüyor, sakalını karıştı­rırsa, affedip etmemeyi düşünüyor, demektir. Yalnız bıyık burmasından korkunuz o zaman bu görüşmenin idama kadar yolu vardır. Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı.
"hukuk ile medeniyet ve kültürleri arasında ahenk kuramayan cemiyetler bedbahttırlar." - falih rifki atay
325 öğeden 471 ile 325 arasındakiler gösteriliyor.