Hayat yirmili yaşlarda hem nasıl bu kadar aceleci hemde bu denli sakin ilerliyor olabilir ki? Yirmibirkiuç birden oluyor yirmiyedisekiz... Evet artık kendimi tanıyorum diyorsun hoop yeni bir güncelleme yükleniyor düşüncelerine, ruhuna ve bedenine. Her yeni güncellemeyle daha bir seviyorsun kendini hem daha sıkı sıkı sarılıyorsun uzaklaşıp gitmesin terketmesin diye çocukluğun. Eskiden üzülürdüm ya da ağlama seanslarımda (gece kendimle başbaşa kalınca birkaç damla gözyaşının süzülmesi) kendime şöyle fısıldardım, özür dileriiim miniiik kendim. Çocukken mutlu olamadığın anları büyüyünce yaşayacaksın ama sana yaşatamadım gibi. Ama şu an öyle düşünmüyorum. Ne geçmişime ne de geleceğime bir borcum yok. Sadece an'da varım ve var olacağım. Geçmişte iyi ki var oldum ve bugünü yaşayabiliyorum. Yarın da kim bilir ne güzel şeyler yaşayacağım. Artık acele de etmiyorum sabırsızlanmıyorum da. Dedim ya ben sadece an'da varım. Var olacağım.
Sen yağmur taneleri,
Ben ıslanan bir çocuk.
Büyüyünce sana aşık olacağım,
Hastalıktan ateşlerim çıksa da.
Havale geçirip güçten kuvvetten düşsem,
Bir sıcak çorba kaynatsan olur mu?
Göğsünde büyümek isterim ki,
"Söyle bakalim Devrim, büyüyünce ne
olacaksın?"
"Feride, Feride olacağım..."
"Feride mi? O da kim?"
"Feride'yi tanımıyor olamazsınız. Yoksa
Çalıkuşu’nu okumadınız mı?"
"Haa, okudum elbette, okumaz olur muyum? İlahi çocuk, Feride olacakmış.
Allah korusun!" Çocukluğumun ve ilk gençliğimin değişmez ileride yapacağım
mesleğin sorgu kalıbıydı bu...
Peki neden bu soruya böyle bir yanıt veriyordum? 0 dönemlerde ben de bilmiyordum nedenini.
Bir duygusu, dokusu ve kokusu vardı elbette bugünden bakıldığında. Ancak, o zamanlar bilmiyordum Feride'yi neden kendime rol model seçtiğimi.
Ah benim çocukluğum;
Varla yok arası mutlak düzende yitikliğim
Birgün büyüyünce daha iyi olacağım sandığım
Kalbimin bir sürü kırıklığa misafir olacağını bilmediğim nice yaşlarım
Beklentinin ne olduğunu anlamadığım
Ama doğum günlerini heyecanla beklemelerim
Belkide sen daha güzeldin o zaman kıymet nedir bilmediğim günlerim
Ah benim gençliğim;
Daha
Annen var mı senin?
- Var tabiî.
- Ne iş yapar?
- Çamaşıra gidiyor.
- Sen ne olacaksın büyüyünce?
- Ben mi? dedi.
Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık.
- Ben, dedi, boyacı olacağım.