Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gizli Derdin Zehri - Garib Çoban
Gizli Derdin Zehri - Garib Çoban Açılmayacak kapının önünde bekleye bekleye hayata küstüm!.. O kapı açılmıyorsa Allah'ın seni koruduğundandır. O kapı açılsa kim bilir ne şoklar yaşayacaktın. Kim bilir tatlı aşına ne zehirler katılacaktı!.. Açılmayana üzülme, bir bildiği olduğu için, açmayana şükret. Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim,
OKUDUĞUM KİTAPLARDAKİ ESKİ FİYATLARA BAKIN
Güven Bana + Jeff Abbott 16 TL Aşkın 200'ü - Talha Bora Öge 9 TL Mevlana Celaleddin Rumi - Sufinin Yolu 8 TL Yaralı + Kahraman Tazeoğlu 16 TL Osmanlı'dan Hikayeler - Cuma Vural 7 TL Sünnete Bağlılık - Aynur Uraler 9 TL Olasılıksız + Adam Fawer 14 TL Şeytan Oyunu + Michael Ridpath 11 TL Kıyısızlar - Kahraman Tazeoğlu 10 TL Kendini Arayan
Reklam
Dostoyevski Kronoloji
1821 Fyodor Mihailoviç Dostoyevski, 30 Ekim’de yoksulların doktoru Mihail Andreyeviç Dostoyevski ve karısı Maria Fyodorovna’nın (kızlık soyadı Neçayeva) oğulları olarak Moskova’da dünyaya geldi. Çocukluğunda evde özel dersler aldı, özel yatılı okula devam etti. 1837 Annesinin ölümü. Dostoyevski, üniversite eğitimine hazırlanmak üzere erkek kardeşi
Walt Disney Sanatçı olmak isteyen genç bir delikanlı, Amerika’nın Kansas City şehrindeki bir gazetenin editörüne birkaç çizimini gösterdi. Editör, gazetede iş isteyen bu genci reddetmekle kalmadı, ona, zerrece resim kabiliyetinin bu​lunmadığını da söyledi. Delikanlı kendine güveniyordu. Yılmadan azimle başka kapılar çaldı. Ne var ki sonuç hep aynıydı. Kimse onu yetenekli görmüyor, kendisine iş vermiyordu. Sonunda kiliselere malzeme satan bir firmada iş bulabildi. İşteki görevi firmanın, satmak istediği malzemelerin resimlerini çizmekti. Delikanlı, farelerin cirit attığı eski bir garajı kiralayarak çalışmaya başladı. Genç delikanlı Walt Disney idi. O, film hayatına farelerle dolu bu garajda başladı. Sadece kendisi değil, ilhamını garajdaki farelerden aldığı Mickey Mouse da ölmezliğe ka​vuştu. Başarı Öyküleri'nden 💞🍀
Bazı şeyleri duymaktan gerçekten sıkıldım artık. Konuşmalar, fikirler, düşünceler asla bir şeyi değiştirmiyor. Feminizm, kadın erkek eşitliği, fırsat eşitliği, kadın cinayetleri, istismarlar, erkeklik baskısı, hak ettiğin yerlere gelememek, çalışmaların sonuç vermemesi, umutsuzluk… Instagram da dinlediğimiz başarı öyküleri, yok çalışkanlık, yok
Umut Düşmanımızdır
İnsan kendini kandırabildiği kadar tat alabiliyor yaşamaktan. Kandırmak olmasa bile aldanmakla mümkün olan bir durum mutluluk. Zaten bizim mutluluk dediğimiz şey hiçbir zaman geleceğe ait olmamıştır. Geleceğe ait olan şey umuttur. Mutluluk kısa bir süreliğine yarını unutmaktır. Diğer yandan umut denen bir illet durum saklı zihnimizin derinliklerinde. 2008 Avrupa Şampiyonasında, son saniye Semih Şentürk'ün golünü beklemeye umut, artık beklememeye umutsuzluk, gerçekleşince sevinçten deliye dönmeye mutluluk denir. Ama bir de ne demiş Nietzsche, "Umut işkenceyi uzatır" doğru da demiş. Sırf Semih o golü attı diye her milli maçta, yıllarca son saniyeye kadar golü beklemeye devam eden bir nesil çıktı ortaya. Bunca zaman içinde son saniye golleri genellikle gelmedi. Ve biz o nesillerin bireyleri olarak yine de bekledik. İşkencemiz uzadı ama biz yine bekleyip durduk. Semih futbolu bıraktı ama biz yine bekledik. Mesele ne Semih idi ne de gol. Biz umut etmeye bağımlı bir yapıdaydık hep. Belki de nadiren gerçekleşen şeylerin eşsizliğiydi umudu vazgeçilmez kılan. Bizler için monotonlaşan her şey kıymetsizdir ve monotonluk durağan bir intihar şeklidir. Bu intihar şeklinde bile yaşamayı bize dayatan şeydir umut. Umudumuzu kaybetmemizi istemezler. Umut bizi sabırlı kılar. Umudumuzu kaybedersek belki de özgür kalacağımız için sistem bize umudu dayatır. Bir yandan korkutur haberler diğer yandan başarı öyküleri ile umut verir. Bizi yöneten iradenin en güçlü iki silahından biridir umut...
Reklam
Çok iyi. (Sen bütün o okuduklarının özentisin!!)
Cemal Tunçdemir Cemal Tunçdemir 29 Ocak 2019 Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız? ‘Okumak’, insanlar için, görmek veya dinlemek gibi doğal bir eylem değil Iowa eyaletinin Ames kentinde yayınlanan yerel “Ames Daily Tribune” gazetesinin köşe yazarı Rod Riggs, hızlı okuma kurslarının yayılmaya başladığı 60’lı yılların
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.