....Proust kitapları çok ciddiye almamamızı öğütler bize.
“Onlara fetişizme varan bir hayranlık duymak her zaman tehlikelidir” der.
Büyük yazara göre başkalarının kitaplarını, “kendi hissettiklerimizi anlamak için” okumalıyız, “bir yazarın düşünceleri yardımıyla da olsa, okurken kendi düşüncelerimiz geliştirmeliyiz”.
Ama kitaplar her derdin devası değildir.
Gözlerimizi açabilir, algılama gücümüzü artırabilir ama belli bir noktada onlar da tıkanıp kalır, çünkü biz yazarla aynı kişi değiliz.
Mutlaka kitabın bir yerinde yazarla çatışırız.
İşte bu noktada kendi fikrimiz esas olmalı diyor Proust.
Aksi taktirde ya müridi ya da hayranı oluruz o yazarın....
Muhsin KIZILKAYA'nın Makalesinden ALINTI.