starrköpfig...
Aklı ve ruhu birleşen insan, dudakları susarken bile çok şeyler anlatır..
Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi Şirazi
Bostan ve Gülistan
Şeyh Sadi Şirazi
unbehaglich...
Bilirsiniz; yiğitler düşmanlarını bilek gücüyle, güzeller sevenlerini bakışlarıyla öldürür.
Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi Şirazi
Bostan ve Gülistan
Şeyh Sadi Şirazi
Öğretmenin Düşü
'Okumuş filler ki her birinin
Nice Bostan, Gülistan ezberidir.'
Mavi bir ışık yandı gözlerimde,
Gökyüzü öyle yakın
Çocuklar doğacak çocuklarım
Ve öyle yağmur ki toprak, koklarsın
Ellerin bütün hayvanlar alemi,
Hangi ağacı çalsam açıyor
Uzaylar uslu,
Yönlerim yörük,
Sağduyularım sol duyu.
Can Yücel
Bu da böyle bir anı
Parkta, bir bankta oturmuş kitap okuyordum, teyzenin biri Kur'an mı okuyorsun dedi ve yanıma oturdu. Bostan ile Gülistan kitabın adı dedim, hele oku bakayım ne diyor dedi. Bende başladım okumaya kanaat ve ölçülülük bahsinden. Çok hoşuna gitti okudugum sayfa ne de doğru söylemiş diyerek teşekkür edip gitti. Mutlu oldum.
Etimoloji
"Bostan güzel kokulu yer demektir. Dilimize Farsçadan giren sözcüğün aslı 'bûyistan'dır. Bûy 'güzel hoş koku ' ve yer bildiren -istan ekinin birleşiminden oluşmuştur. -istan ekini yer ve ülke adlarında görüyoruz. Türkistan, gülistan, kabristan... -istan, istasyonla akraba. İkisinde de yer ve durmak var. Bûy kelimesi şebboyda da var. Şeb 'gece' ve bûy. Yani gece kokan demek.
Çünkü karşılıklı sevgiyle birleşen iki kalp, dudakların yardımı olmadan da nasıl iletişim kuracağını bilir; bir âşık, gözlerini sevdiği nesneye çevirmeye cesaret ederse, o manzara karşısında susuzluğunu gideremez, tıpkı susama hastalığına yakalanmış birinin Dicle'yi içse doymayacağı gibi...
Şeyh Sadi Şirazi
Bostan ve Gülistan