Ölümle erken tanışmışları korkutacak çok az şey var şu dünyada...
Üç hanenin yaşadığı ortası avluluydu doğduğum yer, avlu ortak meyve ağaçları vardı erik, elma, armut ve vişne...Elma ve armut kuruduğunda epey küçükmüşüm erikle büyümek nasip oldu, tırmanıp düşmekte...üç girişliydi kerpiç müstakil hane.
Tuvaletleri her hanenin yanında bahçedeydi labirentlerle ulaşılabilen.Kışın ayazında donardınız tuvalet ihtiyacınızı giderirken...
3 er oda banyo,mutfak taş çatlasın 25 er metrekareydi odalar, sobayla ısınması avantajdı en azından...
Hanenin birinde biz,birinde dedem(babamın babası)( yatalaktı, 5 yaşındaydım öldüğünde kefenle sarılmış yatarken evin ortasında , karnının üzerindeki ekmek bıçağıyla hala taze hafızamda) ve diğerinde sevilay teyze kiracımız :'(
20 yada 25 yaşlarında vardı yoktu, masum güzelliğini eşinin dayaklarının gölgelediği...
Bahçede oynarken duymuştum hayal meyal tartışma seslerini, konu neydi bilmiyorum 30 yıl sonra hatırlaması imkansız.
Odanın birinde çok istediği bebeğinin sallanabileceği, bir salıncak kurulsun diye zamanında takılmış bir kanca.
Çamaşır ipiyle asılmış bir güzellik
Cinayet miydi? intihar mı?
Eve hiç gelmediğini söylemiş polis kahveden alıp eve getirdiğinde, yalandan feryat figan etmişti bide şerefsiz...
Kancaya sıçramış bir damla kanıydı ve cesedi indirmek için kesilen ipten arta kalandı bana hatıra...
Umarım bir yerlerde mutlusundur güzel kadın,
Umarım herşey gönlüncedir...
Ablam,teyzem ve çok daha fazlası...
Sevilsin diye sevilay konulmuş ismin ama bahtın kötüymüş hoşçakal unutmuyorum seni :'((