İstanbul'da ki son günüm, son saatlerim, son dakikalarım. Ne bir daha bu güzel şehre geleceğim ne de bir daha burayı göreceğim. İnsanın evinden, evim dediği yerden ayrılması zor olur dediklerinde inanmamıştım. Ama şimdi çok iyi anlıyorum. Kendini ait hissetmediğin bir yere gitmek çok zormuş. Yeni bir sayfa açacağım demiştim okulun ilk günü. Demez olaydım. Benim canımı yakan evimden ayrılmak değil ama. Benim canımı asıl yakan şey canımdan çok sevdiğim, kardeşim dediğim insanlardan ayrılmak oldu. Onlar bir şekilde devam edecek hayatlarına. Peki ya ben? Ben ne olacağım? Yine yalnız kalacağım. Yine benden nefret edecekler. Yine dışlanan biri olacağım. Yine sevmeyecekler. Yine... Hani Enkaz Altındakiler de Kumru, 889'a bir söz vermişti ya. İşte bende kendime, kimseye gösteremediğim tarafıma, Fero'ya bir söz vermek istiyorum. Her ne olursa olsun, kim ne derse desin ben yine ayakta dimdik duracağım. Bu sefer kimsenin beni üzmesine izin vermeyeceğim. Bir gün gelecek buraya geri döneceğim. Çocukluğumun geçtiği eve. Ama tek bir fark olacak. Ben yani Ben Fero herkesin hayranlıkla baktığı, herkesin sevdiği kişi olacağım. Bu Fero'ya sözüm olsun. Ona çok güzel bir gelecek yazacağım. Bu sana da sözüm olsun herkesin hayran kaldığı İstanbul. Geri geleceğim ve dönüşüm çok güzel olacak...
Matmazel, laflarına dikkat etmelisin! Sonradan pişman olacağın kelimeler söyleme! Eğer bu mektupları ben değil başkaları okusa üzülebilirler. Evet, doğru. Ben başaramadım. Bu lanet beni mahvetti. Her şey o Allahın belası 2001 krizi yüzünden. Benim çok iyi bir işim vardı, İzmir’de güzel bir evim. Güzel bakan ve güzel seven bir kadına da sahiptim. Allahın belası ortaya çıkmasıydı işyerim iflas etmez, insanların öve öve bitiremediği bu Avrupa’nın pis sokaklarında bulunmazdım. Benim burada ne işim var? Nereden geldim ki buraya? Sevdiğim kadını da kaybettim. Ben seni kaybettim. Ben artık bir hiçim.
Reklam
Sen
Sen geliyorsun İçimin dağınıklığı toplanıyor. Baş köşede beş yüz yıldır var gibisin. Ellerim seni biliyor. Yüzüm sana tapınak.
Müstakil bir evim olsun ve küçük bir bahçem... Eski bir radyom, bir de kanepem... Bahçemde erik ağacım ve yanında kiraz, Kırmızı güllerimin yanında, papatyalardan da biraz... Minik bir köpek ve sevimli bir kedi, Onların vefası ve toprağın bereketi... Sonrası can sağlığı, hayırlısı... ~ Can Yücel Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği güzel bir güne..💙
Hepsi bu kadar
"yine de kapımı çalmanı istiyorum leyla evde yokum evim yok dışardayız cümbür cemaat seni de istemiyorum beni de bu başka öyle bir yol ki nasıl güzel nasıl dar benim de bu dünyada ödünç bir kapım var olmuyor tutamıyorum kendimi leyla kapımı çalmanı istiyorum hepsi bu kadar"
Yine de kapımı çalmanı istiyorum Leyla evde yokum evim yok dışardayız cümbür cemaat seni de istemiyorum beni de bu başka öyle bir yol ki nasıl güzel nasıl dar benim de bu dünyada ödünç bir kapım var olmuyor tutamıyorum kendimi Leyla kapımı çalmanı istiyorum hepsi bu kadar.. Alper
Alper Gencer
Alper Gencer
Reklam
668 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.