BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
                                         TİK TAK Bir saatin tik tak sesleri değil bunlar…                                                              Tik tak… tik tak Bir “imdat!” çığlığı yükseliyor köşede. Bir tane daha… sonra biri: “sanki tek kişisin, yeter bağırdığın” diye geçirdi
Reklam
Hayat herkese böyle güzellikler bahşetse ..
Hayat ne güzel .. Bazen öyle güzel sahneler yaşatıyor ki iyi ki yaşıyorum diyor insan. Düşüncelerimin esiri olduğum bir anda , el arabasını iterek , eskiciii , hurdacıı diyerek karşıdan gelen çok güzel bir insan , aynı anda bana o kadar güzel bir gülümseme bahşetti ki o güzel gülümseme beni bambaşka alemlere götürdü. Bir içten bakış , bir gülüş size dokunur , sizi mutlu eder. En güzeli o gülüş de karşılığını bulur. Ve keşke keşke o An’ın bir fotoğrafını çekebilseydim der durur yürek sonra .O güzel bakışı, gülüşü , o güzel an’ı hiç unutmamak dileğiyle. Hayat herkese böyle güzellikler bahşetse keşke..
Yılsonu ve Yılbaşı
Yine dönüp dolaşım içimi dökecek doğru bir yer bulamadıktan sonra buraya yazmaya karar verdiğim bir gece bu gece. Bu yazım da diğer tüm duygu yüklü anlardaki yazılarım gibi hayatımın tarihine geçsin dönüp okuyayım istiyorum. Yeni yıla bir otobüs yolculuğunda tek başıma gireceğim. Ama yılbaşı bir yılın başı olduğu kadar bir yılın da sonudur.
Hakan günday-Ziyan
Gözlerimin hizasına asılmış fotoğrafın altında böyle yazıyordu: Gazi dinleniyor... Ama dinlenmiyordu. Atatürk'ün yüzlerce fotoğrafını görmüştüm. Bu fotoğrafta, dinlenen bir adam yoktu. Böyle bir adam görmüyordum. Ben bu fotoğrafta, bizden bıktığı için gözlerini kapatan birini görüyordum. Hepimizden, her şeyden bıktığı için bize bakmaktan vazgeçmiş birini görüyordum. Kurtarmak istediği insanların gerçekte bir sahtekârlar sürüsü olduğunu, onca çabasının hiçbir şeye değmeyeceğini düşünen bir adam görüyordum. Her şeyi bırakmak, her şeyden vazgeçmek, her şeyi siktir etmek isteyen bir adam. Hatta belki de hayatında ilk kez ölmeyi düşünen bir adam. Ölüp yok olmaya, kara karışmaya.. Ölerek donmaya: ya da donarak ölmeyi bekleyen bir adam görüyordum. Fark etmez, diye düşünen bir adam. Hiç fark etmez. Tek bir insan sesi daha duymak istemeyen, tek bir insan yüzüne daha katlanacak gücü olmayan bir adam. Bu yüzden kapalıydı gözleri.
Çağımızın vebası: Akran Zorbalığı! Bu günün başlığını bir anne attı. Mesajı kısaydı: "Artık bu mevzu okullarda eğitimin dahi önüne geçmiş durumda. İlk fiziksel durumları ile alay etme ve aşağılama olarak başlıyor. Peşinden dışlama, duygusal ve fiziksel şiddet geliyor. Çocuğunuzun sesi gürse şanslısınız. Bu çağın vebası da akran zorbalığı.
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.