ÇAĞRILAN MEKTUP Ben size söylemiştim, bana işiniz düşer Gelmeyen mektup gibi düşerim aklınıza Dünyanın gözyaşını bana sildirir bu halk Oysa benim aklımdan bir sürü dize geçer Az sessizlik isterim dayanıp kapınıza Bu aynanın gözü kör, bu kantar eksik tartar Ben geç doğdum diyedir, hepsi benim yüzümden Öyleyse bu cümleyi yeniden kuruyorum Nasipsiz
ELEŞTİREL DÜŞÜNCE ÜZERİNE Bazı ilahiyatlarda ve bazı hocalar arasında eleştirel düşünceye vurgu yapıldığı biliniyor. Tabii bunda sorun yok. Sorun eleştirel düşünce söz konusu olduğunda hep Buhari ve Müslimin veya diğer hadis kitaplarının/hadislerin yahut hanefiler dışındaki alimlerin eleştiriye hedef olmasıdır. Sormak isterim: Hadisleri veya
Reklam
Zamanede bir hal gelmesin başa Ahdı bütün bir sadık yar kalmamış Kalleş yar olana dost demem haşa N'olacak muhannet meydan görmemiş. Ben bir yar isterim derunu dilden Sarfede varını geldikçe elden Beni setreyleye adudan elden Her yüze gülen yar olmuş olmamış Hüseyin beyhude ah etme naçar Bir kapı örterse birini açar Buna dünya derler hepisi geçer Hangi günü gördün akşam olmamış Aşık Hüseyin Ruhi Su: youtu.be/KXoo6zjGYI4 Özlem Taner: youtu.be/4n-mcKIf0mE
Alemlere rahmet olarak gönderilen En üstün olan Peygamber efendimiz S.a.a, İmam Hüseyin’e ağlamış hemde şehit olmadan, şehit olacağı haberi alınca. Birçok sahih kaynakta geçer. Biz Muharrem ayında İmam Hüseyin. İçin göz yaşı döküyoruz, Bizleri kınıyorlar, Abarttığımızı söylüyorlar, Hz Yakup As, Hz Yusuf As’a ağlamaktan gözlerine ak düştü kör oldu, haşa peygamberleri kınamış oluyorsunuz, o vakit orda olanlar acaba Hz Yakup’a As karşı gelirlermiydi.‼️
Kızılırmak
Silâh ve şarkı ben bütün karanlıkları bunlarla yendim doğacak çocuğumun kanında esen emekçi karımın dimdik bakışlarında ve çetelerin sipsivri uykusuzluğu silâh ve şark benim bütün şarkılarım iri kuşlardır al ve şafakleyin ışıklı nehirler büyütür silâh seslerim tankaranlığında yekinir yürür orman yekinir yürür toprak yekinir yürür
Her fert Sırat Köprüsü'nden yalnız geçer.
Bu dünyanın da Sırat Köprüleri vardır. İlmin şehri Hz. Peygamber'in himayesinde büyümüş olan ilmin kapısı Hz. Ali'nin, devesi kendi cenazesini taşıdı. Hz. Ali kendi katlini önceden sezmişti. Oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e, kendisini birilerinin öldüreceğini, kendisi öldükten sonra yüzü örtülü bir devecinin geleceğini ve
288 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.