Ali Şeriati: Kürt medeniyetinden, Yunan ve çağdaş Amerikan medeniyetine... Araştırmacı Remzî Pêşeng'in Ali Şeriati konulu makalesi... Ali Şeriati’nin “İslam Bilim” ve Medeniyetler Tarihi adlı derslerinin “ Orijinal” çevirisi - 1 …Buna göre, Beynen Nehreyn’den Kürt adasından Yunanistan’a yansıyan Zeus isimli Tanrı, kültür ve medeniyetin
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!" Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa
Reklam
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! " Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp
Gurbetci ...
Niye kızarsın bana... / Alaman kardeş! / Ne yaptım sana? / Bir düşün, bunca sene / Kaşın mı var dedim, gözün üzerinde? / Yan mı baktım bir kez olsun / Münih’ine, Hamburg’una, Berlin’e?...” “Niye kızarsın bana / Alaman kardeş... / Üç, beş gün mü içindi dostluğumuz? / Ben değil miydim, yok zamanında insanının / Süpüren çöplerini, sokaklarında? /
Halifeliğin İlgası
hind müslümanları ve avrupa müslümanları hilafetin kaldırılması karşısında hayal kırıklıklarını ifade ederlerken “briton and turk, london 1941¨de şu görüşler yer almaktaydı: “…türk cumhuriyetçileri, müslüman uyrukları olan herhangi bir gayrimüslim devlet için (ingiltere gibi) her zaman güçlükler çıkartacak bir kurumu (hilafeti) ortadan kaldırmakla britanya imparatorluğu’na olağanüstü bir iyilik yapmıştır
Zeki Veldi Togan, Türk Kimdir?
"Binlerce yıllık tarihimizde kızıl çizgiler olarak uzanıp gelen millî hususiyetlerimizden biri canlılık ve tükenmez aktivitedir. Eski tarihte Asya'da ve Doğu Avrupa'da hiçbir beynelmilel büyük hadise olmamıştır ki Türk ve Moğol ona karışmış olmasın. Türk hiçbir memlekete gelmemiştir ki sonunda oradaki cemiyetin başına geçmiş bulunmasın. Eserini Cengiz'in zuhurundan biraz önce yazan İranlı Mübarekşah Gurî diyor ki: AKÇA MUKABİLİNDE KÖLELİĞE SATILIP YÜRÜYEN HİÇBİR KİMSENİN PADİŞAH OLDUĞU İNSANİYET TARİHİNDE GÖRÜLMÜŞ DEĞİLDİR; YALNIZ TÜRKLER BÖYLEDİR. Bu, gerçekten de böyle olmuştur. Çin, Hind, İran ve Mısır'a köle sıfatıyla gelen Türkler az zaman zarfında orasının siyasi hayatında rol oynamaya başlamış, birçok defalar tekmil devletin idaresini elde etmişlerdir. Mevlâna Celâleddin Rumî diyor ki: TÜRK'Ü ÖBÜR YIL ESİR GÖTÜRMÜŞLERDİ, ŞİMDİ BAK ONU SATIN ALAN ARAP DARAĞACINDA SALLANIYOR. İşte Türk'ün hakiki seciyesi budur. Yani her vakit hayatın ortasında, güreş meydanında bulunmak ve her yerde kendi varlığını göstermek. Tarihî Türk, hiçbir vakit basıldığı noktada kalmayıp derhal kalkan lastik gibi, yahut kendisini sıkmak isteyen avucun içine sığmayan civa gibi olmuştur". Serkan Acar
Reklam
283 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.