Film Önerisi (alıntı değildir)
Aslan Kral Ateşböceklerinin Mezarı Arabalar Avatar Ailem Robotlara Karşı Alice Harikalar Diyarında Aquaman Açlık Oyunları
Hayat...
Yorgunum çünkü yorgunluğumun yasamak gibi bir anlamı var. Ve ekte göreceğiniz küçük prenses hayatın kendisi; bizatihi Hayat ❤️
Reklam
EŞEĞİ SULADIN MI ? Yaşım dört ya da beş... Nenemle (dedemin annesi olur, mekanı cennet olsun) oynamıştık bu oyunu. Ne dedem, ne anneannem, ne annem, ne babam ne de başka biri... Nenemle oynamak kadar keyif vermedi hiçbiri. Ya ses tonunu ayarlayamadılar, ya burnumu sıkarken ayarını tutturamadılar ya da günlük işlerinin arasına sıkıştırmaya
KADINLAR ZEHİR İÇMEDEN DURAMAZLAR Kİ PAŞAM!
Beş kez dokundum yalnızca, beş az kez. Lambadan bir "cin" çıkmalıydı zannımca, boğuk bir dumanın havaya karışmasını bekledim. Tedirgin bile oldum hatta. Küçük bir nergis fidanıydı, kokusu mest etti. Sihirli bir lamba böylesi bir cömertliği neden yaptı bilmem. Bana çiçek hediye eder miydi bir başkası! Ancak varlığından şüphe duyulacak olan bir masal kağranamanı beni dürtebilirdi. Gökyüzünden 4 elma düşse; biri bana biri talihime. Diğerlerini bilmem! Kim bilir başka kaç pamuk prenses bekliyor kaç zehirli elmayı! Kadınlar zehir içmeden duramazlar ki paşam!
Geçmişim bıçak gibi boğazıma saplanmaya başlamıştı. Boğazımda oluşan düğüm canımı yakıyordu. Hep mi böyle olacaktı? Geçmişin acısı bu hassas kalbime hep mi bu acıyı hissettirecekti? Geçer miydi bu acı bir gün. Kendiliğinden geçeceğini düşünmeyi çoktan bırakmıştım. Belki bir gün yaralarımı üfleyip üstlerine yama yapabilecek bir prens çıkacaktı karşıma. Acılarını dindirecek onlar yerine güzel anılara getirecek olan Prensini bekliyordu küçük kız. Uyanmak için öpülmeyi bekleyen pamuk prenses gibi çaresizce bekliyordu..
Çocuk sevgisini düşündüm bugün. Her çocuk aynı değildir elbet ama benim gözlemlediğim, bana rast gelen o küçük tatlı insancıkların sevme biçimini yadırgadım bugün. Onlarla oynayınca, onları eğleyince, onlara maddi manevi, hatta bazen maddi*lik öne geçebiliyor, bir şeyler sununca onlar için bir peri, bir prenses, bir melek oluyorsunuz. Bazen de hayatlarının en güzel şeyi. İşin kötüsü, buna inanmamak çok zor oluyor çünkü öylesine gerçekçi ve sevimli geliyor ki. Ama biraz hasta olunca, yorgun olunca, elinizde onları eğleyecek bir şey olmayınca...Hiç sormadan, gözlerinizdeki yorgunluğu okşamadan, arkalarına bakmadan...Gidiyorlar. Onların yumuşak, sıcak, bulut kokan ufak kollarında, avuçlarında teselli bulmak istersiniz. Bu kez onların masumiyeti sizi eğlesin istersiniz...Ama nafile. Üstelik kızmaya da hakkınız yok. Gücenmeye de. Çünkü çocuk onlar. Hata, sizin onların çocuksuluğunu unutmanızda. Çocuk sevgisi dedim. Çünkü herhangi sıradan bir kavramın önüne arkasına çocuk sıfatı getirince daha çarpıcı daha masum daha istenen daha albenili ve özenilen bir öbeğe dönüşüyor o sözcükler. Hâlihazırdaki katliama sebep olanların çocuk katili olarak nitelenmesi her ne kadar istenilen o çarpıcı etkiyi oluşturamasa da bazıları için. Ama bu çarpıcı istisnanın dışında, sanırım çocuk sevgisi bu albenili söz birliğinin kurnaz bir istisnası. Onlar unutabilir. Ama ben unutmasam iyi olacak. Çocuk olduklarını. Sevgilerinin.
Reklam
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.