Kütüb-i Sitte | 36. Hadis | Allah Korkusu
حَدّثَنَا أَبُو إسْحَاقَ الْهَرَوِيُّ. ثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْفَضْلِ اﻻٔنْصَارِيُّ. ثَنَا قَرَّةُ بْنُ خَالِدٍ. ثَنَا أَبِي حَمْزَةَ عَنِ اِبْنِ عَبَّاسٍ؛ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِﻻَٔشَجِّ الْعَصَرِي: إِنَّ فِيكَ خَصْلَتَيْنِ يُحِبُّهُمَا اللّهُ: الْحِلْمَ وَالْحَيَاءَ.فِي الزوائد: فِي إسناده العباس بن الفضل عن قرة بن خالد تابعه عليه بشر بن الفضل كما روان الترمذي .
Hadis-i Şerifte Buyuruldu ki:
İbnu Ömer Radıyallahu Anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah indinde kişinin yuttuğu en sevaplı yudum, Allah'ın rızasını düşünerek kendini tutup, yuttuğu öfke yudumudur."
İbnu Mace Sünen (4189) - Hds :(7279)
Zamanımızda evlenen kimselerin ayrılma, geçimsizlik, akrabalar arasında düşmanlık gibi şeylerin çıkması kız-oğlan ile oğlan-kız ile konuşmaması ve görüşmemesinden ileri geliyor. Hiçbir anne ve baba kızının yuvasının kötü olduğunu istemez. Bunun için de görüp konuşup birbirlerini beğenmesi şarttır.
"Falan (kabileye) gel, genç kızlarına bak. Aranızda sevginin (tesisi)için bu daha sağlam (bir davranıştır). Eğer hoşlanıp razı olursan, sana nikahlarım." (1)
Bu evlenme Allah'ın emri ise "kızınız yetişince onu gelin etmekte acele edin" (2) diyen Peygamberimiz (SallAllahu aleyhi vesellem) birbirlerini görmeden, konuşmadan, rastgele versen olmaz. Şimdi zamanımızda bu hadis-i şerifın tam aksini yapıyorlar. Kız da oğlan da otuz-kırk yaşına geldiği halde evlenmiyorlar. Kızların ve oğlanların gençlik ve evlenme çağları vardır. O evlenme çağında olursa hem Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) in sünnetine uygun olur. Hem de ilerideki geçimsizliklere az neden olur. Geç evlenmek, evlenmemek, evlenmeyi zorlaştırmak veya evlenmemeyi tercih etmek yanlıştır. Bunlar hep Peygamberimiz (SallAllahu aleyhi vesellem)in sünnetine aykırıdır. Erken evlendirmek veya yuva kurdurmak her türlü kötülüğü, zinayı vs. önlemektir. Allah'u teala'nın emri evlenme; Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)in en büyük emri evlenme; bu da oğlan-kızı, kız-oğlanı görmesin diyen kimse Allah'u teala'nın ve Peygamberimizin emir ve sünnetlerine aksi oluyor. Görme deyince, İslâmi kurallara uyup, örtünüp, görür, konuşur. Bunun sakıncası yoktur.
(1) Ramuz'ul Ehadis, Hadis No: 28
(2) (Kütüb-i Sitte, Cild-8, Hadis No: 2390)
Bir Ayet:
"Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sı- namak için dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır."
(Taha: 131)
Bir Hadis:
"Kabul olunacağından emin olarak Allah'a (c.c) dua edin."
(Kütüb-i Sitte)
Bir Dua:
"Allah'ım (c.c)! Bize Senden gayrı, Senin mahlûkatından hiç kimsenin merhametine muh- taç olmayacağımız bir rahmet ile merhamet et."
(Risale-i Nur'dan)
Hz. Salih ve Semud Kavmi
Semud, Ad'dan sonra idi. Onların yurtları, Hicaz ile Şam arasındaki Vadi el-Kura ve çevresinde meşhur olup, Allah Resulü (s.a.v.), hicretin 9. senesi Tebük 'e giderken, onların yurtlarına uğramıştı.
İmam Ahmed'in, İbn Ömer'den rivayetine göre: Allah Resulü (s.a.v.), insanları Tebük'e indirdiğinde; onları, Semud'un evleri