Bir buğday tanesiydim başakta. Döküldüm dene oldum. Elden ele saklandım, güzde toprağa tohum oldum. Hendek hendek dağıldım. Kara kışta üşüdüm, Veysel'in yârine sarıldım. Baharda filiz oldum, yeşerdim. Boy attım serpildim. Rüzgarda horon teptim, her türküye ıslık çaldım. Ölene ağıt yaktım, şenlikte halaya durdum. Uçsuz bucaksız bozkırda, dalgalandım şahlandım. Güneşi gördüm sarardım. Sarardıkça çoğaldım. Bir taneydim, şimdi koca başak oldum. Toprağa emanet eden ele, mahsul oldum, yüz güldürdüm. Ekin oldum, tırpan yedim, orak gördüm. Sap sap toplandım deste oldum. Değirmende yıkandım, paklandım, ezildim. Bağrıma taş bastım, un oldum. Suyumu içtim, hamur oldum. Yavaş yavaş yoğruldum, mayalanmayı bekledim. Fırında piştim, aş oldum. Sofrada ekmek oldum. Bazlama oldum yuvarlandım, yufka oldum inceldim. Zengine dilim, fakire susak oldum. İskenderin yanına bulgur, pilavın süsü şehriye oldum. Kebaba lavaş oldum. Keloğlan masalında tarhanaydım. Cankız'ı uyandırdım meşhur oldum. Ekmek bulamayana pasta oldum. Yere düştüm nimet oldum, üç kere öpülüp alna kondum. Keşkek oldum, düğünlerde döküldüm. Kavurga oldum, avuç avuç dağıldım. Aşureye girdim, komşu komşu gezdim. Makarna oldum, kıtlık için saklandım. Mantı oldum, teker teker büküldüm. Bisküvi oldum, çayın yanına döküldüm. Nişasta oldum, hamur içinde kalmadım. Tutkala girdim, yapıştım. Kağıt oldum, yazıldım. Dinlerde bereket, mitolojide tanrıydım. Ademoğluna yaren oldum.
Bir buğday tanesiydim, insanla yoğruldum.
Bebekken ona mama, büyüdükçe lokma..
Ölünce ardından, kavurduğu helva oldum.