Cemil Meriç'e Göre Televizyon,Roman ve Gazete İnsan ilimleri geliştikten sonra romanın sahası kalmamış, muhtevası kalmamış. Roman sadece sinema gibi aylak tecessüsleri avlayan bir nevidir. İslâmiyetin romana karşı gösterdiği alâkasızlık sebepsiz değildir. Bizde roman doğmayışı sebepsiz değildir. Çok daha ciddi işlerle uğraşan Türk İslâm
Politikada sert ve şiddetli yazılar yazan Ahmet Kabaklı; Türkiye'nin kurtuluşunu siyasette değil edebiyatta yani millî kültürün ve Türkçe'nin kalkındırılmasında olduğunu biliyordu. Evet politikada sert rüzgarlar esiyordu ama bu elbette geçiciydi. Geleceği kuşatmak, geçmişi bilmekten geçiyordu gelip geçici siyaset oyunlarına aldırmadan millî kültürün kaynaklarına inmek ve aydın bir gençlik yaratmak için Türkçenin has eserlerini ortaya çıkaracak bir kurum teşekkül ettirmek lazımdı.
Altan Deliorman
Altan Deliorman
Reklam
" Sanatın yüzde doksanı ter, ancak yüzde onu ilhamdır." Ahmet Kabaklı ( Mehmet Akif sayfa 65)
Altan Deliorman, Türk Yurdunun Bilgeleri adlı eserinde Ahmet Kabaklı için şunları yazmıştı: "Hoca, elbette zeki, hatta çok zekiydi. Ama kurnazlığa hiç aklı ermezdi. Bu 'noksanı' onun faziletlerinden biridir." Bu tespit beni etkilemişti. Zeki ol ama kurnaz olma!
Zira şu hakikata lyice inanmışız; dilsiz millet gibi şivesiz dil de yaşıyamaz. Her memleket nasıl kendi hududu dahilinde ilerlerse, her dil de kendi fıtri şivesi dairesinde gelişir. Ahmet Kabaklı ( Mehmet Akif sayfa 99)
Çünkü biz bilmiyoruz dini, evet bilseydik Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik. Ya açar Nazm-ı Celil'in bakarız yaprağına Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına Inmemiştir hele Kur'an bunu hakkiyle bilin Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için. Ahmet Kabaklı ( Mehmet Akif sayfa 91)
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.