- " (...)Profesör Doktor Süleyman Yalçın, 5 Şubat 1983’de Üstadım’a soruyor:
“….. hayatınızın kısa bir değerlendirmesini nasıl yaparsınız?”… Cevab: “Tercüme-i hâller sıkıcı olur Süleymancığım, Kafa Kâğıdı’nda çalışacağız!”… Muharrir Ahmet Kabaklı: “Fenomen sayabileceğimiz şeyler, dönüm noktaları, işaret taşları; belki onları söyleyebilirsiniz!”…
Onlar ancak masa başında düşünülebilir veya yazılabilir; çünkü bir yazıda kendi kendimizle imtihan hâlinde olduğumuz için, mütemadiyen beğenmeyiz, çizeriz, yazarız… Farkında olmadığımız şeyler oluyor hayatımızda; içimizde bir şey pişiyor, -biz farkında olmuyoruz!-, pişiyor, pişiyor ve birden küçük bir DETAY gibi görünen, bir vesile ile patlayıveriyor… İşte Kafa Kâğıdı’nda düşündüğüm o… Patlama ânlarının maziye doğru psikolojik pırıltıları!.."
(Salih Mirzabeyoğlu-Ölüm Odası B/Yedi: Teferruat (Yan- Detay- Caba)-Baran Dergisi, 391. sayı)