Cumhuriyet ve ilanı hakkında ne dediler?
M. Kemal Atatürk: ‘Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan ediyoruz.’
Kazım Karabekir Paşa, Cumhuriyet’in “dikte” edildiğinden şikayetçi:
“İstiklâl Harbi’nin tehlikeli günlerinde sonuna kadar feragat, fedakâr arkadaşlarının rey ve irşadına ihtiyaç gösteren M. Kemal Paşa artık muzaffer bir başkomutan sıfatıyla maiyet komutanlarına Cumhuriyeti dikte
29 ekim
Cumhuriyette bizim malazgirtte
Kurbanda bizim 30 ağustosta
Atatürk e birazda kazım karabekir maraşal fevzi paşanın gözüyle bakalım cumhuriyet bayramımız kutlu olsun
Candan Badem yazdı: Mehmet Perinçek Büyük Sovyet Ansiklopedisi’ni nasıl sansürledi?
Mehmet Perinçek, Rus Devlet Arşivlerinden 150 Belgede Ermeni Meselesi (İstanbul: Kırmızı Kedi Yayınları, genişletilmiş altıncı basım, 2013) adlı kitabında ve başka yerlerde Ermeni milliyetçi partisi Taşnaksütyun’un işlediği cinayet vb. suçlara dair çarlık ve
Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh
Mustafa Kemal İstanbul'da kaldığı 6 ay boyunca sürekli görüşmeler yaparak Anadolu'ya geçme planları yapmış ve aynı zamanda geçtiğinde Milli Mücadele'yi nasıl organize edeceğini ve yöneteceğini adeta nakış gibi işlemiştir. En önemlisi ''Kurtuluş Ekibi'' oluşturmak için çalışmış ve bu ekibin çekirdek kadrosu şu kişilerden meydana gelmiştir.
*
- Mustafa Kemal (Atatürk)
- Ali Fuat (Cebesoy)
- Ali Fethi (Okyar)
- Rauf (Orbay)
- Refet (Bele)
- İsmet (İnönü)
- Kazım (Karabekir)
Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh
Kazım Karabekir Paşa Kurtuluş mücadelesini başlatan ekibin içinde yer alsa da Mustafa Kemal Paşa'yı tam olarak anlamamış yada anlamak istememiştir.
*
Anılarında Milli Mücadele'yi ben başlattım. Doğu'da, Erzurum'da gerekli teşkilatlanmayı, Mustafa Kemal daha İstanbul'dayken gidip ben yaptım derken çok çok önceden Mustafa Kemal Paşa'nın mücadele'yi İstanbul'da Şişli'deki kaldığı Fansa'ların evinde nakış gibi işlediğini, çeşitli kurum ve şahıslarla görüşerek ileriye dönük planlamalarının taşlarını oturttuğunun belgeleri dahilinde ispatlandığını unutmaktadır.
*
Aynı zaman da Milli Mücadele sonrası Atatürk ile araları açılan Ali Fuat Paşa ve Rauf Bey'de anılarında Karabekir Paşa'nın bu düşüncesini yalanlamaktadır.