Beni dilediğin gibi kurtar Allah'ım. Düşünüyorum da ölümü; saatlere, günlere, haftalara, aylara bölüp sadece zaman kazanmaya çalışıyormuşum. Tek yaptığım, yüzleşmekten korktuğum için ona çeşitli isimler vermek olmuş. Ölüme, bazen anne demişim, bazen baba demişim, bazen de sevgili. Hiçbir zaman yeteri kadar zaman yok. Artık, kendimle görücü usulü tanışmak istiyorum Hurşit abi. Çünkü, ben kendimin tekrarıyım. Ben yaratıldığım çamuru bataklığa çeviren ve o bataklıkta boğulan bir yaratığım. Çünkü ben, içi zifiri karanlık olan ama karanlıktan korkan bir yaratığım. Gecenin binbir türlü hali var Hurşit abi. Bazen iç sesimi dinlemek istiyorum ama görüyorum ki sanırım iç sesimi dinlemek için bir de iç kulağa ihtiyacım var. İçimdeki adalet duygusu, çürümüş anayasalarıma köpek oluyor. Bir vicdan mahkemesi var ki içimde, bütün hakimlerimi satmışım Hurşit abi. Ben aslında, gönlümü dünya'dan almaya gelmişim. Gündüz ile gece arasına sıkışıp kalmış gönlüm, halbuki ben, geceyi yaşadığımı düşünüyordum, meğersem sabaha ulaşmak için gecenin içinden geçmeyi becerebiliyormuşum bir tek.
m.facebook.com/story.php?story... Hakan Bey! Kürsüde “benim” yerimde -senin gibi- üzerinde Mao’nun kafası olan bir tişörtle poz veren biri olsa ve “Mülkiyet hırsızlıktır.” dese ya da Kelâmullah yerine Das Kapital’i referans alsa “büyük devrimci” olurdu; ondan “özgürlük savaşçısı” diye
Reklam
Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler. (OSCAR WILDE) Bir tehlike anında gemiden uzaklaşan fareler, geminin batmamasını bir türlü affedemezler. (Wieslaw Brudzinski) Kurtlarla arkadaş ol, yalnız elinden baltayı bırakma. (Rus Atasözü ) Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür. (İtalyan atasözü ) Bir gün su
İnsan, zaaflarıyla, duygularıyla, içindeki büyük manevi boşlukla acı çeken sınırlı bir varlıktır. Levinas, “var olmak, bir lütuf değil, bir ağırlıktır” der. Varlık acısını dindirmek ve insan olmayı anlamlandırmak, insanlığın temel sorunlarından biri olmuştur. J.Paul Sartre “İnsan saçma ve anlamsız bir dünyada yapayalnızdır” derken, A. Camus’ye
İnsan, zaaflarıyla, duygularıyla, içindeki büyük manevi boşlukla acı çeken sınırlı bir varlıktır. Levinas, “var olmak, bir lütuf değil, bir ağırlıktır” der. Varlık acısını dindirmek ve insan olmayı anlamlandırmak, insanlığın temel sorunlarından biri olmuştur. J.Paul Sartre “İnsan saçma ve anlamsız bir dünyada yapayalnızdır” derken, A. Camus’ye
Bir yol
Birdenbire ayağa kalktı ve eliyle trenin penceresinden işaret ederek: -İşte, dedi, şu gördüğünüz küçük yol, şu iki ağaç arasında tepenin eteğini kıvrılan patika… Fevkalâde hiçbir tarafı yok değil mi? Hemen her yerde bol bol rastgelebileceğimiz alelade bir şey… Bununla beraber nereye gittiğini, nereden geldiğini bilmediğim, bir dönemeçte kaybolan
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.