...1594 tarihinden sonra, sebepsiz yere azledilme korkusuyla Şeyhülislâmlar, vs. dalkavukluk yapmaya mecbur kaldılar ve Padişaha gerçekleri söyleyemez oldular (...) Koçi Bey Risalesi (17. yy)
...âlim ve cahil eşit görülmezse ilim yolu kısa zamanda düzelir. Ancak, aldırış etmemekle âlem elden gider." Koçi Bey Risalesi (17. yy)
Reklam
Eskiden ulemâ Allah’tan korkar, halk da onlardan korkar ve her söylediklerine uyarlardı. Ben İstanbul’a geldiğimde bir müderris yoldan geçse herkes büyük saygı ile ayağa kalkardı. Dışarıda gösterişsiz giyinirlerdi, asla süs ve gösterişleri yoktu. Makam ve mevki peşinde değillerdi. Koçi Bey Risalesi (17. yy)
İyi-kötü belirsiz oldu. İyilerin iyi işlerinin değeri bilinmediği ve kötülerin kötülükleri cezasız kaldığından, âlim ve cahil birbirinden ayrılmadığından, ulemânın kıymeti bilinmediğinden, bilginlerin halk gözünde saygınlığı kalmadı. Koçi Bey Risalesi (17. yy)
"Giderek her işe hatır karıştı, her şeye göz yumuldu ve hak etmeyenlere bir çok mevkiler verildi, eski kanun bozuldu. ... Koçi Bey Risalesi (17. yy)
3 yıl önce yazdığım bir şiire rast gelmek...
Ben kimim? Sonbaharda dalından ayrılan bir yaprak mı? Hayır, ben boşlukta salınan bir yaprak olamam. Yoksa salıncaktan düşmüş küçük bir çocuğun gözlerindeki buğu muyum? Hayır hayır! Ben kırık yüreklere saplanan bir acı olamam. Koca sahradaki bir od muyum yoksa? Yok, ben gönülleri yakıp kavuran bir ateş olamam. Ayrılığın pençesine yakalanmış iki
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.