yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.
Öpünce geçmeyen, gözle görülmeyen yaralarimiz var ama anneden ama babadan yada yârdan , canımızı yakan sesimizi kısan anılarımız var yokken bile yaşattıklarımız , dermanı olmayan yokluklarımız var...Yaralanıyoruz işte birinden hayali yara bantları yapıştırıyoruz gerçek yaralarımıza, bazende bir sonraki yureğe soruyoruz tüm yaşanmış acıların hesabını işte o zaman kaybediyoruz ...Her sabah yeniden başlıyo hayat her sabah yeniden öğreniyoruz nefes almayı ve yaşamak için sadece nefes almanın yetmediğini, nefesimizi kesen acılarımizda var çünkü bizim ...
Gözler Kapalı
Hem esrik hem de ebleh bir adam yokluğunda acı çekmeden yaşadığını zanneder. Ben ne esrik, ne ebleh! Daha alçak; her şeyini kaybetmiş yaşamaz dedirtecek mefhumlara sahip bir zavallı! Yokluğunda ve varlığında nefes kesen yetersiz havanın teneffüsü ince ince damarlarıma işler, kalbe doğru yol alır. Sana âşık olmak yokluğunda zavallı olmanın verdiği acıyı tatmaktır. Sana âşık olmak ise varlığında yok olmaktır.
ihtiyar
Öpünce geçmeyen, gözle görülmeyen yaralarimiz var ama anneden ama babadan yada yârdan , canımızı yakan sesimizi kısan anılarımız var yokken bile yaşattıklarımız , dermanı olmayan yokluklarımız var...Yaralanıyoruz işte birinden hayali yara bantları yapıştırıyoruz gerçek yaralarımıza, bazende bir sonraki yureğe soruyoruz tüm yaşanmış acıların hesabını işte o zaman kaybediyoruz ...Her sabah yeniden başlıyo hayat her sabah yeniden öğreniyoruz nefes almayı ve yaşamak için sadece nefes almanın yetmediğini, nefesimizi kesen acılarımizda var çünkü bizim
George Carlin
"Yaşam aldigimiz nefes sayisiyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür "
Hayat kaç dakika nefes aldığımız değildir aslında. Hayat nefesimizi kesen kaç dakika yaşadığımızdır.
Burada kalamam, geriye dönemem, ileriye gidemem
“Burada kalamam, geriye dönemem, ileriye gidemem” diye bitirdi sözünü çakır gözlü genç adam.
(O konuşurken tansiyonum mu yükseldi, şekerim mi düştü, anlamadım. İlk söz alışından itibaren sürekli tutunacak bir şey aradım. Hem ne dediğini iyi biliyor hem de diyeceğini iyi diyordu. Acele edişinde, herkesten önce söz alışında bir tuhaflık vardı. Ve