Uyanır uyanmaz tanıdım günü, dünkü gündü o, dünküydü o başka bir ad altında, kaybolduğunu sandığın bir arkadaştı, gelmişti beni şaşırtmaya. Perşembe, dedim, bekle beni, giyineyim, çıkar yürürüz düşünceye kadar sen gecede. Öleceksin sen, bense saklayacağım açık gözleri, dost olduğumdan karanlığa ve süslerine. (...) Gece geçmişti, kapıdan göründüğü zaman dünkü Perşembe, aslında Cuma'ya dönmüştü, kuşkulu bir gülümseme takındım onu selamlamak için, güvensizdim, nasıl da benziyordu ötekine. (...) çıkmak istedim: eyvah! ne sokak vardı ne de olmayan sokakta tek kimse, demek ki beni kimse beklemiyordu. Bütün yıl süreceğe benzerdi o perşembe