Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Benden Şeyler #3
Bir şeyler konuşmak istiyorum. Mesela... gökyüzü neden mavi, Başka renk nasıl olurdu? Kaktüsler neden dikenli? -Amiyâne tabirle -çakma sarışınların neden hep saç dipleri akmış oluyor? İnsan neden annesinin saçlarına hep dokunmak istiyor? Sevgiler neden hep üstünkörü, zarar verircesine yaşanıyor? Naif bir şekilde sevemez mi insan, sevilemez mi? Neden insanlar değer gördüğünde daha da uzaklaşır? Kötü davranınca yamacında mı dolanır? Baklavayı seven neden bu kadar çok insan var? Kahverenginin güzel bir göz rengi olduğunu kim söyleyecek sahiplerine? Kitap okumanın birçok şeyden daha çok işe yaradığını nasıl kanıtlayacak, kitaplarda nefes alıp verenler? En çok neyi özlüyor insanoğlu? Eskiyi mi, sevdiğini mi, küçükken gizli sırlarını anlattığı peluş oyuncağını mı, merhum babaannesini mi? Ve geceleri neden hep çok düşündürücü oluyor ve neden hep yalnız, bir o kadar da huzurlu hissettiriyor? Kaç soru var aklımda. Hep böyle aptalca bir o kadar da güzel olan binlerce soru ama üşeniyorum hepsine cevap aramaya. Bazen kendiliğinden buluyorum cevaplarını ama doğru değil diye inkar ediyorum bu cevapları. Kabul etsem mutlu olacağım biliyorum ama bundan sanırım istememen. Mutlu olmak...insanı sarhoş eden bir duygu ve ben hep ayık olmak istiyorum. Hep mutsuz olma pahasına, ayık kalmak.
O kadar güzel bir cümle ki.
‪Önceliği olmadiğim insanlar‬ ‪İcin üzülmeyi biraktim‬ ‪Şeker portakal‬
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
Reklam
Yetiş Allah'ım!
Gazze kan ağlıyor. O Peygamberler ocağı güzel yurtlar bugün cehenneme döndü. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Kudüs’te çocuklar, analar, babalar, hastalar, yaşlılar, insanlar kan ağlıyor. Hastanelerde, barınaklarda, evlerde, okullarda insanlar vuruldukça vuruluyor. Sağır, hissiz ve duygusuz bir dünyaya düştük! Sen onlara yardım et Rabbim. Sen onlardan inayetini esirgeme! Rahmetini esirgeme! Merhametini esirgeme! 🤲 Kardeşlerimiz için gücümüz yettiğı kadar selavat getirelim. Hasbünallahü ve nimel vekil, ("Allah bize yeter, O ne güzel vekildir")
Alıntı
"Sevilmek isterken her gece idam edilerek yatarım ve sonra sabırla beklerken beni korusun diye bulutu çekerim üzerime. Suçsuzken yargılarsınız beni ve o güzel geleceği umut ederim, ölüm tanımaz işte o zaman sevgim… tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına doğrulurum. Gözlerimde güneş açar ve çiçekler ekersiniz toprağıma. Biraz sonra yine idam gecesine yatacağım, biraz sonra dalımdan kopartacaklar beni. Hoşça kalın sevdiklerim. Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök bütün doğa hoşça kalın. Hoşça kalın birbirini çok seven sevdalılar, hayalleri olan insanlar hoşça kalın. Sonsuz uzay, gezegenler hoşça kalın. Hoşça kalın şiirler, sevdalı şarkılar… hoşça kalın sıcak çayım, sigaram, hedeflerim hoşça kalın… hoşça kal anne, hoşça kal baba, kardeşim… hoşça kal sevdiğim. Hoşça kalın dünyanın tüm umutları. Sınırlı olmayan mekana bilmediğim bir zamana gidiyorum ben. En sevdalı halim ile, en ölmüş halim ile gidiyorum dostlarım. Beni umudum ile yargılayın, beni vicdanımla, özümle yargılayın. Hayallerimle anlayın beni, sevgim ile anlayın ve öyle yargılayın beni. Bunları hatırlayarak anlayın beni." -afsun
Mezuniyet 2024
Burada ileti nadir paylaşırım bu akşam o akşamlardan biri.. Sabah 7’den beri yoğun iş temposu ve koşturmacanın içinde ilk defa oturdum, yarın kuşlarımı yuvadan bir kez bir kez daha uçurmanın buruk hüznüyle birlikte çok büyük mutluluk ve gurur yaşayacağım.. Ana babalarından sonra bu başarıyı sahiplenmek ve övünç duymak en çok benim hakkım sanırım.. Siz keplerinizi atarken benim gözyaşım da kirpiğimin ucunda duracak ama düşmeyecek ☺️Güzel çocuklarım benim dilerim ki kendinize de vatana millete de çok hayırlı insanlar olarak hayatınızı sürdürürsünüz..
Cenap Şahabettin'in Tiryaki Sözleri
Bir dağda kuş ve yılanın olacağı, birinin uçarak diğerinin sürünerek oraya gelmesi ne güzel bir ifadedir. Bir kere uçma imkanı varsa uçmak lazım. Ama uçma imkanı yoksa yine de o zirveye çıkmayı düşünen birinin canını dişine takıp âdeta tırnakları ile kazarak , tutunarak oraya çıkması ve pes etmemesi de güzel bir davranıştır. Tabi ki uçarak gelenin " Bir sinek bir kartalı vurdu yere Tozunu da bu gözümle gördüm " dediği gibi türden anormal bir geliş olması son derece yanlış ve sosyal dengeyi bozan bir davranıştır. Normal şartlarda, normal insanlar arasında, normal zamanlarda zaten böylesi anormal davranışlar olmaz ve olmamalıdır.
Reklam
İnci
Geçen gecelerden birinde okumuş, sonra gecelerce bitmeyen rüyalarımdan dolayı kendime, inadıma kızmıştım. Her türlü ihtimalde zalimin kazandığı, iyilerin güzel günler umudunun, bebekleriyle birlikte yittiği bir hikaye. Sonuna kadar, hem de o kadar son ki inci denizi boyladığında bile acaba mutlu bir sonu var mı diye arka sayfayı çevirdiğim kadar son, bekledim iyi şeyler olmasını. Sonra arkadaşımla konuştum hatta. "O kadar safım ki" dedim, "mutlu olacaklar sandım." Kendime kızdım, çok kızdım. Hala kızıyorum. Dünya bir gün iyi olacak sandım. Dünden beri höykürerek ağlama isteğimi bastıramıyorum. Gördüklerim, başıma bela empatim artık kalbimi çatlatmak üzere. "Dünya kötü, insanlar kötü" zanları artık edebiyat olmaktan çıktı. Etiyle, kemiğiyle, kanıyla, teslim olmuş canıyla, başı kopuk bebek bedenleriyle karşımızda, buz gibi bir gerçek. Cehennem yanıbaşımızda. Yanmadan yanıyoruz. Bu dünyada gözümüzü kapamaya çalıştıklarımızın azabı buysa, gerçek hesap görülünce halimiz ne olur bilmiyorum. Allahım o insanları refaha erenlere; bizi, elinden dua etmekten başka bir şey gelmeyenleri de affettiklerine katsın. Sonuç olarak kitap tavsiyemdir. Okuyun. Mutlu sonlar, kavuşmalı masallar çok geride kaldı. Alıştıralım kalbimizi. #rafahonfire #freepalastine #inci #johnsteinbeck
John Steinbeck
John Steinbeck
İnci
İnci
Ah Filistin, Öfkeliyimm, insanlığa olan gramlık umudumu da yitirdim, her daim olan ve yanlızca ondan medet umduğumuz Rabbimden yana umudum. Her geçen gün daha da kötüsüyle karşılaşıyorken, bana umut veren umudumu tazeleyen halk Filistin halkı bana oralardan ders veren yol gösteren o güzel halk, Bir de bana insanlığımızı sorgulatacak kadar ileriye giden hâlâ daha boykot gerekli mi diye tartışan, yapanı eleştiren ve bir faydası zaten yok ki deyip kendi vicdanını rahatlatmaya çalışan güruh. Neden böyleyiz ya, Elimizden zaten hiç bir şey gelmiyorken üç beş ürün almamaktan neden aciziz. Neden veya hâlâ daha gerekli gereksiz tartışması yapmak yerine gözümüzü açıp da bir bakmıyoruz ne yaşıyoruz ne yaşıyor bu insanlık diye. Hani bu boykota karşı çıkanlar, yapanları kınayanlar çok mu şey yaptı çok mu faydaları dokundu, Yapmamakla ellerine ne geçti veya, Vicdan muhasebesi mi, iki story atıp çekilmek, İnsanlar değil insanlık öldü diye boşuna demiyorlar. Çünkü görülen o ki nefes alıyor ama yaşamıyor bu insanlar.
Eş Seçiminde Anne-Babaya Hürmetin Önemi Müslüman gençler! Eş seçiminde arayacağınız en önemli özelliklerden birisi de anne-babaya hürmet olsun. Çünkü bize namaz, oruç, tesettür, zekât ve cihat gibi farzları emreden Allah’ımız, “Eğer onlardan (anne ve babalarınızdan) biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ‘öf’
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.