Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
.... Adalet ezilenler için bir tuzaktır Bu başlığı atarken bir avukat olarak biraz gerildiğimi itiraf etmeliyim. Zira adalet gibi insanlığın “yakıcı” taleplerinden birini böylesi bir önermenin konusu etmek, hele de bunu adaletle doğrudan ilişkili bir mesleğin üyesi olarak yapmak nereden bakarsanız bakın oldukça iddialı. Tabii bu iddianın
Hiç düşündük mü acaba son arzun ne diye sorsalar ne cevap vereceğimizi? Kararsız kalıp düşünür müyüz? İsteyeceğimiz şeylerin önemini mi sorgularız? Yoksa gerçekten arzu ettiğimiz şeyi mi isteriz?
Reklam
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
Dialog Türkce
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Yaşam Azerice
Yaşam Nə deyilsə də yalnız dinlədik. Başqa necə edək dəqiq bilmədik. Yaşamı görüb də belə edərdik? Danışan danışdı düzü biz bildik? Elə danışılır eyni mövzular.
İşıqlı dünyanın qaranlıq üzü Azerice
İşıqlı dünyanın qaranlıq üzü Dünyaya gələndə vardı səbəbi? Yaşaya bilmədi məqsəd gətirdi. Düşünür nə etsəm daha gərəkli. Seçdiyim məni də etsin önəmli. Məni tanısın yerin hər kəsi.
Reklam
Dialoq Azerice
Dialoq Necə aydın müşahidə aparaq? Olanları bir-birindən ayıraq. Doğru,yalnış necə rahat tanıyaq? Çataq nura,yalnışlardan arınaq. Deyirlər ki,insan sirli qutudu.
Haftanın günlerinden perşembe. Batman'da bir sanat sokağının tam ortasına denk gelen bir bankta oturmuş, elimde Albers Camus'tan Yabancı kitabını okurken hissediyorum kendimin de buraya, bu insanlara ne kadar yabancı ve ne kadar yakın olduğumu. Sağımdan aşağı doğru inenler solumdan yukarı çıkanlar. Etrafta kahvehaneler ve bu kahvehanelerde genelde yaşlı amcalar. Her dilden konuşulan ve Kürtçe, Türkçe, Arapça karışımı bir uğultunun yükseldiği bu yer. Yine içimde doldurulamayan bir boşluk ve yine yalnızlığım ile baş başa kalmış bir ben. Arada kitaptan kafamı kaldırıp şöyle bir bakınıyorum etrafa ve yüzleri seyrediyorum. Her birinde bir farklı bir ifade. Kimisi düşünceli, kimisi yorgun, kimisi gülümsüyor, kimisi gergin. Ama belli olan tek şey var o da burada mutlu insan olmadığı. Şimdi siyasi nedenlere girerdim burada ama neyse... Dünyada bu kadar insan. Bu kadar hayat, bu kadar arzu, bu kadar istek, bu kadar zorluk, bu kadar yokluk, bu kadar varlık, bu kadar acı ve çok nadir olan yalnızlık. Bazen sormuyor değilim kendime aslında ben neden kalabalık olamıyorum diye. Bunca kalabalık içinde nedendir bu yalnızlık hissi? Neyse ruhundaki ruhum yine ağrıtmiyim başını. Son günlerde doluyum yine herşeye. Kalabalıklar böyle kalsın, sen kendi yalnızlığınla arkadaş kal... Yalnız Bir Yolcu
Bazen çok arzu ettiğimiz şeyler olmaz ya, çok uğraşır çok didiniriz. Zorlarız bir yönüyle. Yakınında dururuz arzu ettiğimiz her neyse, sonra daha yakın daha da yakın... Ádám Bodor, "Belki de uzaklardan bakarak görmenin sevdanın henüz denenmemiş bir yolu olduğunu düşünmüştü," der. Belki de öyledir sevgili okur. Belki de bu kadar hevesli
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.