-Abi nenen hava yollarını kullanmıyorsunda uçak aldın, masraflı olmuyor mu böyle? -Biraz israf oluyor ama ne yapalım. O ibina hava yolları geçen yaz ne yaptı bize… Yengenle, Paris’e gideceğiz, bir yemek yiyelim dedik Eyfel’e karşı… Havaalanına vardık, yengeni kürküyle kabine almadılar, kafes içinde bagajda falan gitmeli diye bir şeyler söylediler, bir nevrim döndü, o hışımla bu uçağı aldım… -Abi yazın neden yengem kürk giydi ki… -Eyfel’e çıkarız demişti, yüksek ya, üşürüm diye tedbir aldı aşkım… ihtiyar - sonradan görme
-Abi uçak hazırmış. -Oğlum pilota söyleyin, Antalya yağmurlu havalarda iç çekilmiyor, bir keşif uçuşu yapsın hava güzelse gelip bizi alsın… Oranın yağmuruyla uğraşmayalım bi de… ihtiyar - sonradan görme
Reklam
Victor Hugo
Bir Hugo eksikti, tutturdu bana Hugo’yu getir, Jean Valjean’ı getir, aşkım kim bu Jean diyorum, karakter diyor bana… -Ne oldu lan bulamadınız değil mi? Size o kadar para sıçıyorum kot kafalar sizi.. -Ölmüş abi, ölmüş diyorlar. -Nasıl ölmüş, ölmüş ne demek, kime sormuş ölürken, yengenizin okuduğu sizin kafanız kadar kalın kitap ne peki? -Abi ölmeden yazmış…tır. -Konuşma lan, ölmeden yazmışmış. O kadar kalın kitap yazarsa ölür elbette. Peki o karaktersiz Jean, ondan haber var mı? -Abi, karaktersiz değil, o da roman kahramanıymış.. -Konuşma lan, Ruslarda kahraman mı çıkarmış. -Abi, Fransızmış. -Lan ben sana konuşma demedim mi, ibına, konuşma… ihtiyar - sonradan görme
İhtiyar'ın Aşkı
Sevgilimi etkilemek için yeni yapılan köprüyü kapattım. Her ayrıntıyı düşünmüştüm; bir masa, iki sandalye, usta bir garson ve müzik… Putin’den rica ettim sağ olsun kırmadı Kızıl Ordu Korosunu gönderdi. Deniz çok boş kalmasın diye Ege’de marinalarda ne kadar tekne varsa kiraladım, her şey mükemmel olmalıydı, köprü yeni açılmıştı ama müteahhit işi işte, asfaltı beğenmedim, sağ olsun bizim çocuklar bir gün içinde yenilediler, gün batımına yakın köprüdeki yerimizi aldık, Kızıl Ordu Korosu’nu çok beğendi sevgilim, hatta hemen bir istekte bulundu, Moskova’nın Bağları diye, beni yine şaşırtın aşkım dedim, romantik olsun diye garson önceden tembihlediğim gibi iki çay getirdi, köprünün altından yatlar geçiyordu, mutluluktan uçacaktı aşkım, birden çığlık attı, ayağa kalktı, Kızıl Ordu Korosu'da duraksadı, bir sessizlik oldu, sevgilim çığlıklar içinde aşkım bu ne dedi, ayy çok güzel dedi, sen nasıl bir adamsın, ölürüm ben senin için dedi, çığlıklar atıyordu, çok mutlu olmuştu, bunu nasıl yaptın dedi, ben neden söz ettiğini anlamaya çalışıyordum, parmağı ile ilerisini gösteriyordu, ne var aşkım dedim, ayyy çok güzel dedi, bak rengi de değişiyor deyince, anladım güneşten söz ettiğini… O güneş aşkım dedim, benle ilgisi yo… Yok dememe fırsat vermeden beni öpmeye başladı… İhtiyar - sonradan görme
Bugün canım yayla suyu içmek isteyince pilotuma helikopteri hazırlayın dedim. İhtiyar – sonradan görme
SİNESTEZİ: RENKLERİ DUYMAK,ŞEKİLLERİ TATMAK... Uyandıkları her sabah kendine has ve değişik. Basitçe gazete okurken bile okudukları her bir kelimede gözlerinin önünde bambaşka renkler parlıyor. Beethoven'ın konçertolarından birini dinlemek onlar için bir havai fişek gösterisine dönüşüyor. Kapı çaldığında çevrelerinde farklı büyüklükte üçgenler
Geri153
540 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.