TARİH: 14 OCAK- 28 OCAK
Yedi Meclis” adını taşıyan bu eser adından da anlaşılacağı üzere Mevlâna’nın çeşitli zamanlarda kürsüden ve toplantılarda verdiği yedi vaazın yazılmasından oluşmaktadır.
Eser, muhtemelen Mevlâna’nın Şems’le karşılaşmalarından (29 Kasım 1244) önce verdiği vaazların oğlu Sultan Veled ,Çelebi Hüsameddin veya başkaları
Sultan Abdülhamid düşmanı Rıza Tevfik Bölükbaşı, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Sultanı anlamış ve 'Ruhaniyetinden İstimdat' adlı şiirinde onun ruhundan şöyle helallik istemişti:
Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?!
Feryadım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.
Tahrike yeltenen tac ve
Mevlana, Şems'te kendini seyretmiş, onda mananın ardındakini görmüş, gördükleri ile de
Mesnevi'yi yazmıştır.
Fakat Şems Mevlana ile alakası olmayan bazı başka sebeplerden dolayı, zaman çıkıp-çıkıp başka diyarlara gidiyor, Mevlana'nın oğlu Sultan Veled ise her gittiğinde onu alıp geri getiriyordu.
Ne var ki son gittiğinde bir daha geri gelmedi.
Mevlana ise şu bedeni terk ettiğinde, gönlünün gördüklerine kavuşacağı ümidi ile
Öleceği güne, Şeb-i Aruz, "Düğün gecem" demiştir.
Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör............ bak günâhına.
Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,