Her sessizliğin ardında bir hikaye vardır
Bazıları incindiği , hayalkırıklığı yaşadığı olayları dışsallaştırarak değil; içselleştirerek yaşar. Ama her ne kadar içlerinde yaşasalar da gözlerindeki hüzün onları ele verir... Bazen dakikalarca kitabın bir sayfasına bakmak, odaklanamamak, kendilerini mutlu edecek her şeyden el etek çekmek aslında içe döndürülmüş bu duygusal kırgınlığın bir yansımasıdır. Çünkü bu kişiler kendilerini 'güçlü' olarak görürler. Duygularını ifade etmeyi, ağlamayı ise zayıflık olarak görürler... çünkü çocukken böyle öğretilmiştir; çoğu zaman ne hissettiğinizi bilmiyorsanız, duygularınızı hep içinize atıyorsanız muhtemelen duygularınızla temas edilmeyen bir ortamda büyümüşsünüzdür; ağladığınızda 'ağlama ne var bunda' sevindiğinizde 'ayy şimdi işim var sonra...' diye duygularınız görmezden gelindiyse onları tanımanız, onları ifade etmeniz elbette çok zor olacaktır...Çocukken bir olay karşısında duyguları görmezden gelinmeyip 'nasıl hissediyorsun?' diye sorulan biri büyüdüğünde elbette duyguları ile daha rahat temas kurup kendisine 'ne hissediyorsun, niye bu olaya böyle tepki veriyorsun' diye sorabilir.... Belki hep böyle öğrenmiş olabilirsiniz ama Öfkenizi ve hüznünüzü ifade edemeyip hep içinizde yaşamak psikolojik olarak sizi zedelemeye yeter de artar bile. psk-gunesaltun
temas bağımlısısındır ..
Reklam
•Neyi arıyorsan, doğru yerde araman gerekiyor. Gülü belki başka yerde de bulursun, lakin gülistanda muhtemelen bulursun. Hâlâ kokusu gelmedi burnuna veya temas etmedi bakışlarına. Öyleyse onu yanlış yerde arıyorsun.
Şeair-i İslâmiyeye temas eden ibadetlerin izharları, ihfasından çok derece daha sevablı olduğunu, Hüccetü'l-İslâm İmam-ı Gazalî (R.A.) gibi zâtlar beyan ediyorlar. Sair nevafilin ihfası çok sevablı olduğu halde; şeaire temas eden, hususan böyle bid'alar zamanında ittiba-ı Sünnetin şerafetini gösteren ve böyle büyük kebair içinde haramların terkindeki takvayı izhar etmek, değil riya belki ihfasından pek çok derece daha sevablı ve hâlistir. (SAİD NURSİ HZ)
Benim umutsuzluğum dünyayla her temas edişimde artıyor.
İnsanlar zaman zaman rüyalarında gördükleri imgelerden etkilenerek düşünce ve hayal dünyalarını şekillendirirler. Rüyada görülen imgeler zamanla unutulur ve farkında olmadan gerçek, kültürel ve çevresel unsurlarla da birleşerek gerçek olaylar gibi algılanabilir. Nitekim hayaletlerin varlığına dair inançların sebebi, rüyalardır. İnsan;; rüyada uzaklara gidiyor, birçok yer dolaşıyor, olaylara karışıyor, hatta ölmüş kişilerle temas kuruyor fakat gözlerini açtığı zaman kendisini yatağında buluyor. Bütün bunları göz önüne aldığımızda insanlık tarihi boyunca rüyalara yoğun merak duyulmasını isteyebiliriz.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.