Bazıları incindiği , hayalkırıklığı yaşadığı olayları dışsallaştırarak değil; içselleştirerek yaşar. Ama her ne kadar içlerinde yaşasalar da gözlerindeki hüzün onları ele verir... Bazen dakikalarca kitabın bir sayfasına bakmak, odaklanamamak, kendilerini mutlu edecek her şeyden el etek çekmek aslında içe döndürülmüş bu duygusal kırgınlığın bir yansımasıdır. Çünkü bu kişiler kendilerini 'güçlü' olarak görürler. Duygularını ifade etmeyi, ağlamayı ise zayıflık olarak görürler... çünkü çocukken böyle öğretilmiştir; çoğu zaman ne hissettiğinizi bilmiyorsanız, duygularınızı hep içinize atıyorsanız muhtemelen duygularınızla temas edilmeyen bir ortamda büyümüşsünüzdür; ağladığınızda 'ağlama ne var bunda' sevindiğinizde 'ayy şimdi işim var sonra...' diye duygularınız görmezden gelindiyse onları tanımanız, onları ifade etmeniz elbette çok zor olacaktır...Çocukken bir olay karşısında duyguları görmezden gelinmeyip 'nasıl hissediyorsun?' diye sorulan biri büyüdüğünde elbette duyguları ile daha rahat temas kurup kendisine 'ne hissediyorsun, niye bu olaya böyle tepki veriyorsun' diye sorabilir....
Belki hep böyle öğrenmiş olabilirsiniz ama Öfkenizi ve hüznünüzü ifade edemeyip hep içinizde yaşamak psikolojik olarak sizi zedelemeye yeter de artar bile.
psk-gunesaltun