Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Baştaşı, gövdesine tünen mavi kuşla konuşuyormuş. - Ben sen olurum belki kuş. Uçar giderim. - Neden olmasın Azra Hanım, ben de sizin gibi yoktum eskiden. Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama oldum, kısa süre sonra da uçtum. - Doğmam mı lazım olmak için? - Bilmiyorum Azra Hanım. Şimdi yoksunuz, bu olacağınız anlamına geliyor. - Peki kuş. Gövdemden ayrılma olur mu? Uçana kadar seni seyretmek istiyorum. - Şiir okursanız bir yere gitmem. - Ama ben şiir yazmadım ki. - Eski ozanların yazdıklarını tercüme ettiniz. Onlardan okuyun. - Peki. Baştaşı, Hektor ve Andromakhe'nin düğününü anlatan bir şiiri Sapfo'dan okumaya başlamış. Gagası kulaklarındaymış kuşun. Ve her zaman yolcusu gibi anda kalan bedeni savunmasızmış. İbrahim soyundan meçhul bir İbrahim'in kulak kabarttığını fark etmemişler. Meçhul İbrahim sağ elindeki çekiçle yaklaşmış kuşla baştaşına. Tuttuğunun Hephaestus'a ait olduğunu bilmiyormuş. Süleyman Tapınağının inşasında kullanılan bir çekiç diye bellemiş o. Oysa tapınak inşa edilirken tek bir çekicin ve tek bir çivinin sesi işitilmemiş. Meçhul İbrahim bir sahne milyon birinci kez yinelensin diye indirdiğini bilmeden çekici, indirmiş kuşun üzerine. Kuş, Kaf Dağı'nın arkasında uyanmış. Hüdhüd ardında, Simurg önündeymiş. Baştaşı ve onunla konuştuğu her şey yadındaysa da Simurg'un huzurundan ayrılmak istememiş. Azra Erhat uçamadığı gibi büyük mahkemeye kadar susmuş.
Reklam
Hemen vazgeçmek
Akbaba kemik iliği yemeyi sever ama gagası bir kemiği kıracak yapıda değildir bununla birlikte vazgeçmez bulduğu her kemiğin gagasını alıp 300-400 metre yukarıya Uçar o yükseklikten kemiği kayalıkların üzerine bırakır kırılırsa ne ağırlığı kırılmazsa tekrarlanır sonra bir daha. Her defasında kemiği gagasını alıp yükselir kayalıklara bırakır sonunda muradına erer kemik parçalanır iliği afiyetle yer biz ise her şeyden çabucak bıkıyor hemen vazgeçiyoruz. Dolayısıyla sonuca ulaşamıyoruz geriye ise Kala kala yakınmak kalıyor. Bakın ki peygamberler ve başarılı tarihi şahsiyetler hayatlara teslim olmuşlar mı ? Bizimkilerden çok daha zor şartlara bile teslim olmamışlardı Hz İbrahim nemrut'u ,Hz Yusuf yalnızlığı ve karanlığı ,Hz Yunus imkansızlığı, Hz Musa firavunu, Hz İsa Roma despotlarını, Hz Hacer çölü, Hz Alişan efendimiz ise Ebu cehil'i ve elindeki dünyevi tüm imkanları yendiler Hayatı onlar gibi bakıp olumsuz şartları abartacağımıza imanımızı ve imkanımızı abartıp olumsuzlukları aşmaya çalışmalıyız.
''Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna.” Nilgün Marmara “Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir.” Can Yücel “Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.” Furuğ Ferruhzad “Bir durgun sudayız, konuşsak da / Kuş uçmuyor içimizdeki ormandan.” Şükrü Erbaş “Seni her özlediğimde bir tanem / Kuşlara bakıyorum.” Behçet Necatigil “Seni hep gökyüzünün önünde
Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen; 1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR. 2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok. 3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık, ht yok. 4- İsa ÇULHACI (Hatay) 51 yaş, göğüs ağrısı, ht yok. 5- Sevgi
*AİLESİNDEN HABER ALAMAYANLAR BU LİSTEYİ KONTROL EDEBİLİRLER* Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen; 1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR. 2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok. 3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık, ht
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.