Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yenileceğinden korkan,daima yenilir. Yıldırım Bayezid
Gün aydın olsun :))
Bugün güne Yıldırım Bayezid'ın, Germiyanoğlu beyliğinden Devlet Şah Hatun'la evlenmesi üzerine, kız babası Süleyman Şah, Kütahya'yı kızının çeyizi olarak Osmanlı'ya verdikten sonra; akşam Germiyanoğlu yatıp, sabaha Osmanlı kalkan Kütahyalılar gibi kimlik kargaşası içinde uyandım :)) ... 📕...✍️🏻—Yavuz Yıldızbaş
Reklam
çal çoban çal, ertuğrul gibi oğlun mu öldü, sivas gibi kalen mi düştü.
🇹🇷 Yıldırım Bayezid Han’ın en sevdiği oğlu Ertuğrul, Sivas’da vali olarak bulunuyordu. Timur Han bütün İran’ı ele geçirip bir kasırga gibi Doğu Anadolu’ya girdi. Osmanlı Devletinin o zamanki en uzak noktası Sivas idi. Timur, hızla Sivas’ı kuşattı ve teslim olmasını istedi. Fakat şehrin kumandanı olan Ertuğrul bunu reddedince şiddetli bir kuşatma başladı. İçeriden elde ettiği adamları, şehrin kapılarını gizlice Timur askerine açınca, Sivas Timur’un eline geçti. Ertuğrul ise bir avuç askeriyle çarpışa çarpışa şehid oldu. Bu haber Yıldırım’a ulaşınca acılar içinde kaldı. Bir yandan Ertuğrul gibi bir oğul, diğer yandan Sivas gibi bir kalenin kaybı onu çok sarstı. Bu yüzden efkar dağıtmak için arasıra Uludağ sırtlarına doğru gezintiye çıkıyordu. Yine birgün yanında veziri olduğu halde dağ eteklerine çıkmıştı. Biraz sonra, koyunlarını otlağa salmış, sırtını bir ağaca yaslamış bir çobanın, kavalıyla içli havalar çaldığını duydular ve oraya yöneldiler. Bir müddet gözyaşları içinde onu dinledikten sonra Yıldırım Bayezid Han:“Çal çoban çal...Keyif de senin, rahat da senin. Kaybettiğin neyin var ki. Sivas gibi kalen mi gitti, Ertuğrul gibi oğlun mu öldü? Çal çoban çal...” 🇹🇷😪
Osmanlının ikinci kurucusu” Çelebi Sultan Mehmet Han'ı vefat yıldönümünde rahmetle anıyoruz. Çelebi Sultan Mehmet, Osmanlı Devletinin beşinci pâdişâhıdır. Doğum senesini ekseri târihçiler 1386 olarak kaydetmektedirler. Babası Yıldırım Bâyezid Han’dır... Birinci Mehmet Han, Ankara Savaşından sonra parçalanan Osmanlı topraklarını yeniden bir idare
Gönlüm ve Ruhum Bursa'nın manevî havasında kaybolmak çekiyor... hasret 💚🤍 Yıldırım Bayezid'in damadı, Bursa'nın manevî koruyucusu
Emir Sultan
Emir Sultan
hazretlerine rahmetle...
Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz
Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz
"Yenileceğinden korkan, daima yenilir." Yıldırım BAYEZİD
Reklam
Şu Allah'ın işine bak! Koca dünya senin gibi bir körle benim gibi bir topala kaldı, ona gülüyorum! (Ankara Savaşı sonrası esir ettiği Yıldırım Bayezid'in huzuruna çıkartılması sırasında gülmeye başlamasına Bayezid'in tepki göstermesine cevabı. Gerçekten de Timur'un sol ayağı oldukça topal iken, Yıldırım Bayezid'in de sağ gözü oldukça az görmekteydi.)
Timur
Timur
Çal çoban çal...
Yıldırım Bayezid Han’ın en sevdiği oğlu Ertuğrul, Sivas’da vali olarak bulunuyordu. Timur Han bütün İran’ı ele geçirip bir kasırga gibi Doğu Anadolu’ya girdi. Osmanlı Devletinin o zamanki en uzak noktası Sivas idi. Timur, hızla Sivas’ı kuşattı ve teslim olmasını istedi. Fakat şehrin kumandanı olan Ertuğrul bunu reddedince şiddetli bir kuşatma başladı. İçeriden elde ettiği adamları, şehrin kapılarını gizlice Timur askerine açınca, Sivas Timur’un eline geçti. Ertuğrul ise bir avuç askeriyle çarpışa çarpışa şehid oldu. Bu haber Yıldırım’a ulaşınca acılar içinde kaldı. Bir yandan Ertuğrul gibi bir oğul, diğer yandan Sivas gibi bir kalenin kaybı onu çok sarstı. Bu yüzden efkar dağıtmak için arasıra Uludağ sırtlarına doğru gezintiye çıkıyordu. Yine birgün yanında veziri olduğu halde dağ eteklerine çıkmıştı. Biraz sonra, koyunlarını otlağa salmış, sırtını bir ağaca yaslamış bir çobanın, kavalıyla içli havalar çaldığını duydular ve oraya yöneldiler. Bir müddet gözyaşları içinde onu dinledikten sonra Yıldırım Bayezid Han:“Çal çoban çal...Keyif de senin, rahat da senin. Kaybettiğin neyin var ki. Sivas gibi kalen mi gitti, Ertuğrul gibi oğlun mu öldü? Çal çoban çal...”
Bir Eksiği Var
Bursa Ulucami'nin yapımı tamamlanmış henüz açılışı yapılmamıştır. Yıldırım Bayezid Emir Sultan ile birlikte sohbet ederek camiyi dolaşırlar. Aralarında geçen konuşma oldukça ilginçtir : Yıldırım sorar: "Camiyi nasıl buldun ey Emir? (Sırp kralının kızı Maria ile evlendikten sonra edindiği içki alışkanlığından kayınpederini vazgeçirmeyi planlayan ve onu uyarmak için uygun zaman kollayan Emir Sultan, fırsatı yakaladığı kanaatindedir.) Yapının sağlamlığı, güzelliği, alanının genişliği ve çatısının yüksekliğinin tam bir ölçü ve uygunlukta olduğunu ifade ettikten sonra : "Çok güzel olmuş sultanım. Ama bir eksiği var." der. "Nedir o eksiği?" "Dört köşesine dört meyhane yapılsa içki aleminize kaşane olurdu. " Yıldırım hiddetlenir. "O nasıl söz? Cami Allah evidir. Cami içinde haram olan şey nasıl yapılır? Cami ile meyhane bir arada olur mu?" "Niçin olmasın sultanım. Gerçekte Allah evi Müminin kalbidir. Haram olan şarabın Allah'ın evine girmesi onu meyhane yapmaktan farksızdır. Madem cami içinde meyhane olmaz, öyleyse içki alemini bırakmanız gerekir" der. -Ahmet Bayer (Gönüller Sultanı Emir Sultan Hayatı ve Menkıbeleri)
Bölmeyin
Bölme sen bölünce imparatorluğum parçalanıyor Bölme gecelerimde uykumu, gizli gizli sızarak. Sen bölünce uykum, düşmanından kaçar gibi kaçıyor. İmparatorluğumun temelleri sarsılıyor Kimbilir kaç devlete bölünüyorum Sen bölünce taht kavgaları çıkıyor 4-5 kardeş arasında. Osmanlı'nın "Fetret Devrine" girmiş gibiyim Sen bölünce İmparatorluğumun tahtında Sanki Yıldırım Bayezid duruyor. Bölme sen bölünce "Fransız İhtilali" gibi kaderim. Tarihler sanki 1789'u gösteriyor. Sen bir milliyetçilik akımı oluyorsun Ve sen imparatorluğumu nice devletlere bölüyorsun. Erdal ÖZAYDIN 12.09.2021
163 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.