"Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize."
İsmet Özel
İsmet Özel
Babamsa tayinini yaptıramadığından orda kalıyor. Uzun yıllar… Yalnız, tabiatın içinde bir hayat kuruyor kendine. Yenice’deki evden her gün bisikletiyle tarlaya gidiyor. Artık hiçbir şey yetiştirmiyor, ayrık otlarıyla kaplı bu yabanıl halini de çok seviyor. Geçmişte yaşadığı çeşitli deneyimler (elma ağaçları, buğday, domates v.s.) geride kalıyor.
Reklam
Tahrik
Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize. Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza peşimizde bütün
SİYAH BİR TÜY BULDUM YOLDA
Güzel bir gün diye geçirdim içimden. Gökyüzü mavi, hava sıcak, kuşlar var hala, ağaçlar var! Siyah bir tüy buldum yolda, iyiye işaret! O incecik akan dereye bile tenezzül etmiş insan, çimento renginde bulamaç akıyor köyün içlerine doğru, koku bir taraftan. Çeşme artık kör, soluksuz, bilek kalınlığında su akardı buz gibi, yalağına hayvanları
kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi buğdaysız çavdarsız kara ekmeğe benzersin yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi suya indi çakallar suya indi söğüt dalları barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için barakmuslu
Evimin ortasında kavak ağacı, İradesiz, öfkeli ve yaşlı. Dağınık ve kirli bilinçaltım. Sulanmamış bahçelerin sorumlusu benim.
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.