Tekin: Düşünemiyorum. Uyuyamıyorum. İyi duyamıyorum. Duyamamamın bu konuyla alakası yok ama benim orta kulakta bi sorun varmış galiba, bu taraf iyi duyuyor da, bu tarafta hiç... Önemli değil. Önemli değil dedim de, Zehra, hakikaten önemli değil. Sanki senden başka hiç kimse, hiçbir şey önemli değil. İhtiyacın yok biliyorum; ama seni korumak istiyorum. Siyasetten, ön yargıdan, yanındaki arkadaşlarından, hak ettiğin değeri vermeyenlerden, geçmişindeki hatalardan, trafik canavarından. Dur, dur, dur karıştım ben, ne diyordum? Heh, çok güzelsin.
Zehra: Sadede gelsen artık diyorum ya?
Tekin: Ben, sadece çok güzelsin demek için...
Zehra: Sadece çok güzelsin de o zaman?
Tekin: Zayıf olmaz mı? Hatta ayıp olmaz mı?