Ahmet Ümit in okuduğum ilk kitabı olan Çıplak Ayaklıydı Gece, 1980 darbesi zamanı yaşanılanları bir solcu - devrimci bakış açısıyla anlatılmış bir eser. Kitapta çok hoşuma giden öyküler de oldu, çok vasat bulduklarım da. Bu dönemde düşünen veya fikri olan insana yapılan muameleler akıl alır gibi değil. Yazar bu durumu insani bakış açısıyla çok güzel anlatmış.
Benim en çok sevdiğim 2 öykü , aslında psikolojik olarak sindirilme, korkutulma ve özgürlükle alakalıydı. Sığınak ve Pezevenk adlı öyküleri çok beğendim. Özellikle sığınak öyküsü, saklanan bir adamın saklanışını ve insan içine çıkmasını çok güzel anlatıyor. Öykü sonlarına doğru gönlüm bir hoş oldu.
İçerik bakımından darbe dönemini o siyasi düşüncelerle yaşamadığım için bana çok fazla idealist geldi öyküler. Ancak diğer taraftan bir öyküde devrimcilik ve solculuk üzerine aslında çok güzel bir farkında olma, durumu kavrama olayı vardı. Halka rağmen halkçılık meselesini, işçiler için istenenin aslında işçiler tarafından istenmemesi durumu güzel aktarılmış.
Yazarın en güzel açıklamalarından birisi yine bu kısımdaydı, aslında bu düşüncede iktidar olmak veya başka bir şey istemiyorlardı, muhalefet olma ve direnmenin onurunu yaşamak istiyorlardı.
Yazarlığa başlangıcın bazı sıkıntılarını içerse ve bazı öyküler çok vasat kalsa da genel ortalaması çok iyi olan okunması gereken Ahmet Ümit kitabı.
Tavsiye ederim.