Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.29
Fantastik ve gerilim türünde bir kitap öner derseniz hemen size Justin Cronin'nin Hiçlikten Gelen Kız kitabını öneririm. Bence gayet akıcı bir kitaptı. Kitap bölüm bölüm ve her bölümde diğer bölümde ne olucak diye merak ediyorsunuz. İlk olaylardan sonra diğer olaylar yüzyıl sonra gerçekleşiyor. Dolayısıyla ikinci asıl bölümde neredeyse ilk
Hiçlikten Gelen Kız serisinin ikinci kitabı On İki, yazarın büyüleyici üslubu ve profesyonel hikaye anlatıcılığı ile birlikte; bilinen dünyanın sona ermesini, insanlığın ayakta kalma mücadelesini ilk kitaptan farklı boyuta evrilerek işlemeye devam ediyor. Anlatım o kadar akıcı ki , durağan gelebilecek bir durum bile zihinde canlanarak, merak
Justin Cronin'in muazzam güzellikteki psikolojik gerilim ve distopya kitabı Hiçlikten Gelen Kız'ın bitmesine daha çok var, araya Murakami koyarak okumak çok güzel olur diye düşündüm, ama Murakami de çok çabuk bitti. Büyük olasılıkla hikâye kitaplarından aldıkları bir öykü bu, son derece güzel çizimler, güzel kağıt kalitesiyle, mis gibi bir kapakla basılmış, kitabın fiyatı da bize kitabevi saldırısı yapmayı düşündürecek kadar nadide bir güzellik taşıyor..
Murakami, Murakami işte. Daha önceden çıkan Uyku adlı kısa hikâyesiyle kıyasladım ve bu eserini çok daha fazla beğendim, içerisinde doğa üstü olayların olmadığı Murakami kitapları beni daha çok çekiyor. Fırın Saldırısı da işte öyle, yani doğa üstünün ön plâna çıkmadığı, son derece hoş bir kısa öykü. Öyküde açlığın insana neler yaptırabileceğini Murakami dünyasından bakarak okuyoruz: gerçeklik hissinde bile Murakami tarzı var. Wagner dinleyen bir fırın sahibi, fırını soymaya gelen iki aç insana tek şartla bütün ekmekleri vereceğini söylüyor: elindeki wagner albümünü baştan sona dinleyecekler...bunu yaparlarsa bütün ekmekler onların!
Herkese öneriyorum . Hiç Murakami okumayanlar için çok güzel bir başlangıç kitabı olabilir. Okuyanlar için küçük bir Murakami ziyafeti olabilir. Ben de Justin Cronin'in karanlık; gerçekçi karakterlerle, ümitsizlikle dolu kitabına geri döneyim...
Hiçlikten Gelen Kız serisinin üçüncü ve son kitabı Aynalar Şehri; yazarın büyüleyici ve yaşatan anlatımı, geçmiş ve geleceği birlikte işleyen kurgusu, yok olmaya yüz tutmuş insan ırkının ayakta kalma,sosyal yapı oluşturma mücadelesi, heyecan ve gerilim öğeleri, düşünce ve duyguları derinlemesine yansıtılan renkli karakterleri ile beğenerek
Hiçlikten Gelen Kız, yazarın usta hikaye anlatıcılığı ile karakterlerin içsel dünyasını ve geçmişini çarpıcı bir netlikte yansıtması, merak ve gerilim unsurları ile temposu hiç düşmeyen konusu, film izliyormuş hissi uyandıran kurgusu ile su gibi akan etkileyici bir kitaptı. Üç kitaptan oluşan serinin ilk kitabı olan Hiçlikten Gelen Kız'ın;
Bu kitabı hiç istemeden yarıda bırakıyorum, ama neredeyse 100 sayfa okumama rağmen kitabın ikinci kısmı birincisinden o kadar farklı ki artık yapacak birşey kalmadı. Romanın 270 sayfalık ilk kısmında çok iyi kotarılmış, çok güzel anlatılan bir hikâye var. Stephen King'in Mahşer'ini de anımsatan bir kıyamet hikâyesi bu: bir virüs yayılıyor ve
Merhaba arkadaşlar 3 kitaplık bir serinin ilk kitabı ile karşınızdayım . Kitabın türü gerilim . Kitabin bu kadar güzel olup bu kadar az okunması beni çok şaşırttı . Kitap Amerikan filmleri gibi gerçekten heyecan hiç bitmiyor . Kurgusu çok iyi bir kitap gerçekten korku - gerilim seven herkesin okuması lazım .
Kitapta karakter tahlilleri , olay örgüsü karakter içi konuşmalar ayrıntılara inanılmaz iyi giriyor olayları gözünüzde canlandırılıyorsunuz gerçekten . Yapabileceğim tek küçük eleştiri belli yerlerde konudan konuya hızlı atlıyor bu yüzden dikkat ederek okumak gerekiyor uzun aralar verilerek okunmasını tavsiye etmem.
Hiçlikten gelen kız ABD ordusunun Nuh projesi adı altında insanların yaşlanmasını azaltabilmek için bı virüs üzerinde çalışmalar yaparken deneklerin laboratuvar dan kaçması ile vampirlere benzeyen deneklerin dünyanın sonunu getirmesini anlatıyor ve kalan bı avuç insanın hayatta kalış hikayesini anlatıyor kitap önce olay yılını ardından olaydan 100 yıl sonrasını anlatıyor. İnanılmaz distopik fantastik bol vampirli bol kanlı bir eser
Ben şuan bu satırları yazarken serinin ikinci kitabını okuyorum . Gerçekten çok iyi bir seri bence ve herkesin okumasını tavsiye ederim . Herkese iyi okumalar
788 syf.
7/10 puan verdi
felsefi bir yönü yok onu baştan belirteyim. hiçlik burada epik bir fantezi olarak kullanılıyor.
Kitapta karakterlerin analizine, derinliğine oldukça iyi değinilmiş. okuduğum bir çok kitaptan çok daha iyi bu açıdan. ancak olay örgüsü, genel akış öyle kopuk ki kitap yarım kalmış konularla geçip gidiyor. bir anda diğer bir karaktere geçiş yapılmasa çok daha iyi olurmuş. bu yüzden pek sevemedim. bilim kurgu filmlerinin akıbetini bu kitap da yaşadı gözümde. gerçeküstücülüğü daha insan bilincine endeksli bir şekilde işleyerek ve felsefeyi bozmadan sinema ya da kitabı yazılsa daha iyi olurdu. bunu okuduğuma pişman mıyım? hayır. gayet güzel bir kitap özünde. ama bir kitapta daha fazlası olmalı diye düşünüyorum.
Sayfa sayısı ve büyüklüğü itibariyle gözümü korkutan bir kitaptı öncelikle. Yarım bırakacağımı tahmin ederek okumaya başlamıştım fakat sonuç hiç de öyle olmadı, Biraz kitap hakkındaki düşüncelerimi söylemem gerekirse; Okuduğum en ilginç romanlardan biri olmasının yanı sıra, okurken beni bu kadar ürküten başka bir roman olmadı. Film izler gibi hissettim kendimi. Konu gayet akıcıydı, ara ara karakter atlamaları yaparak ilginin dağılması engellenmişti. Ayrıca kitabı okurken " ya gerçek olsaydı ne yapardım acaba" diye sorguladım kendi kendime. Fantastik/Gerilim severlerin beğeneceğini düşünüyorum.