Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Dolu dolu yaşamak
1_Kendisine güvenen kişi karşilastigi engelleri kolayca asabilir sorunlara gercekci çözümler bulabilir sağlikli ilişkiler kurabilir .
2_Mutluluk insanin yaşadigi andan haz duymasidir.
3_Zaman su gibi akip gidiyor bu yüzden yasadigimiz ana sıkı sıkıya sarilmak gerek .
4_Ailesiyle birlikte eşiyle evinde mutlu olan insan yaşamin en temel mutlulugunu yaşamaktir .
5_İnsan dogumdan ölüme kadar hep mücadele icindedir .
6_Para insanlarin temel ihtiyaclarini karşilamanin yaninda eksik yonlerini
kapatma bahanesidir .
7_İnsan ne kadar özgürlemisse okadar sınırsiz cikarsiz bir seygiyle sevebilir
8_Yasanilan an geri gelmeyecek bugunler hic ama hic geri gelmeyecek
9_Her insanın kendi kişiliğine uyan amaçları vardır. Bunlara ulaşırsa mutlu olur, iyi yaşar.
10_Unutma ve hayal dünyasında gezintiye çıkarmak için bir kaçış yoludur.
Her sayfası bir öğreti olan , insan ilişkilerinden aile yapısına , çocuk gelişiminden , korkulara kadar piskolojik olarak sorun olan ne varsa hepsinin cevabını veren muhteşem bir kitap .. Başucu kitaplarım arasında yerini aldı
200 syf.
7/10 puan verdi
Soru cevap tekniği ile birey-toplum ilişkisinin çok katmanlı yapısına farklı sorunları ele alarak değinen, sorunların temel nedenlerini ve çözüme götürebilecek bakış açısını sade bir dille ortaya koyan bir çalışma olmuş. Köknel Hoca'nın birikimini bizlerle paylaşmasını sağlayan bu çalışma tek başına, fragman görevi üstlenerek, takip eden okumalara tetik olabilir ancak. Yetinmemek gerek.
Her ne kadar, bahsedilen sorunlar keskin çizgilerle birbirinden ayrılamayacak türde olsa da, Köknel Hocamın verdiği cevaplar kes/yapıştır yapılmışçasına düzenlenmişti.Bu bölümler 'deja vu' hissi yaratıp, kitabın sonuna doyum sağlayamamış olarak varmama sebep oldu.
Bir diğer olumsuzluk, sık sık yakaladığım harf / ek hataları oldu. Sonraki baskıda düzeltileceklerini umuyorum.
Kitabın adından anlaşılacağı gibi korkulardan bahsediyor. Önce korkuları sınıflandırmış ve irdelenmiştir. Daha sonra korkuları olan hastaların şikayetlerini ve korkularının günlük yaşantılarına olan etkilerinden bahsetmiş yazar. Hastalarının korkularıyla nasıl başa çıkacağını uygun tedavi yöntemleriyle anlatmış ve son sayfalarda da korkulardan ilgili neler yapılması ve panik bozukluk gibi durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmış. Kitap beni de ilgilendirdiği için okumak istemiştim ; ama başlangıçta korkuların içeriğinden öyle uzun uzadıya bahsetmişti ki yazar, bir ara konudan koptuğunu düşünüp sıkılmaya başlamıştım kitaptan. Ama kitabı okuyan kişilerin korku ve türevlerini anlamaları için açıklamaların yerinde olduğunu düşündüm sonradan. Tavsiye eder miyim bu kitabı? Hayır. :D Eminim bu kitaptan daha iyi kitaplar vardır.
Bu kitabı yaklaşık 3 yıl öncesinde okumuş olmama rağmen hala baş ucu kitabı olarak görüyorum. Kitap inceleme araştırma üzerine bir kitap haldır haldır bi solukta okunası değil. Daha çok ders kitabı niteliğinde özellikler taşıyor. PDR-Psikoloji alanındaki arkadaşların okumasını tavsiye ederim.
Genel olarak kaygı ve kaygının anlamı, yaradılışımızdaki yeri, kaygı ile başa çıkma mekanizmalarını, kaygı bozuklarını, tedavisi vb konularını işlemiş.
Kitabın sonunda da Sayın Köknel kendi tavsiye ve çözüm önerilerini sunmuştur.
İnsanlararası iletişim kurma,birbirini ve kendini anlama gibi konularda etkili örnekler,somut uygulamalar,topluma yansımaları gibi konular işlenmektedir.İletişim üzerine çalışma kitabı arıyorsanız,bu kitap sizin için en uygunlarından biri...
Prof.Dr.Özcan Köknel, psikiyatrist ve stresin tanımını, belirtilerini, strese bağlı bedensel ve ruhsal hastalıkları, stresle baş etme yöntemlerini anlatmış.
İçinde bulunduğumuz çağ, bilgi çağı gibi görünse de stres çağı olma özelliğini de taşıyor. Duygular ile fikirler aynı paralelde gitmediği zaman stres kaçınılmaz oluyor... Dünyada savaşlar bitmezken, bazı insanlar sömürülürken, bazı insanlar iş bulamazken, bazı insanlar zor koşullarda gençliğinin çağında bunalıma sürüklenip intihar olayları artarken stres olmamak neredeyse imkansız. Stresin etkilerini hafifletmek mümkün olabilir. Hepimiz insanız ve hatalarımızı olduğu gibi kabul edip dünyanın sonu gibi görmediğimizde, elimizde bulunan imkanlara sevinip hayallerimize ulaşmak için pes etmediğimizde stresten az zararla kurtulabiliriz... Stressiz günler dilerim... Tabi mümkünse :)
Seksenli yıllarda yazılmasına rağmen günümüzde güncelliğini koruyor.Sözlü veya sözsüz iletişimin tüm boyutunu bu kitapta bulmak mümkün.Eser bana göre iletişimin ansiklopedisidir.