Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Öfke Dansı- öfkemizi; aile, arkadaşlık ve sosyal ilişkilerimizde ortaya çıkan olumsuzlukları düzeltmek için bir fırsat olarak nasıl kullanabileceğimizin şifrelerini veren yararlı bir kitap. Bayanlara yönelik yazılmış olmakla birlikte, herkese mesajı olan bir çalışma. Yararlandığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Başucu kitaplarımdan biridir Öfke Dansı. Harriet ablamız, ilişkileri bir tahterevalliye benzetmiş. Yakın ilişkilerde tahterevallinin bir ucunun yukarda olduğunu, alt uçta bulunan kişinin de, bu ilişki modelinde kaldığı sürece haklı bir öfkeye kapılacağını söyler. Şunu söylemeyi de ihmal etmez: "Tahterevallinin alt ucunda bulunmakta senin de sorumluluğun var."
Yakın ilişkilerde bir yan etki olarak ortaya çıkan öfkeyi yorumlamayı, onu doğru ifade etmeyi ve kullanmayı, yaşanmış öykülerle örnekliyor ve yine bu hikayeler üzeeinden yol gösteriyor feminist ablamız. Ablamız diyorum, çünkü feminizmi faşist bir ideoloji olarak değil, tahterevallinin alt ucunda bulunan kişinin (genellikle kadının) durumunu dengeye getirmesi için feminizmin bir itici güç olarak kullanılabileceğini söylüyor
Bu kitapta yakın ilişki kurmanın yanı sıra yakın ilişki içinde insanın kendi olarak kalabilmesinin sorumluluğunu da bireye yüklüyor. İlişkileri bir dansa benzetiyor ve dansta adımları değiştirmenin ilişkiyi değiştireceğinden dem vurarak, bu konuda sebat etmeyi tavsiye ediyor.
Kısaca kitap, sorumlulukları doğru bir şekilde yerine getirmenin, başkasının sorumluluğunu yüklenmemenin ve öfkemizin sorumluluğunu üzerimize almanın kitabı.
Tavsiyedir.
Kitap iletişim sorunlarından öfke ile olan bölümü çok güzel analiz ediyor. Her pdr psikoloji öğrencisi okumalı. Tabi öfkesi noktasında sorun yaşayan herkese okumalı
Hayatımda okuduğum en korkunç kitap olduğunu söyleyebilirim.
Şu ana kadar hiçbir kitabın zaman kaybından daha büyük bir zarar vereceğini düşünmemiştim. Ancak daha da kötüsünü yaşadım.
Kitabın amacı bizi kaygılarımızdan kurtulmamız yerine onunla yaşamayı öğrenmemizi sağlamak. Bunu kitabın başında okuduğumda çok heyecanlandım ve hemen aldım. Fakat inanın ki sadece 46. sayfasına kadar dayanabildim.
Neden?
Arkadaşlar "en büyük korkularınız gerçekleşebilir" diyen bir kitabı nasıl okumaya devam edebilirsiniz? Ben onların zararsız olduğunu, kaygılarında bir şey katacağını ya da ne bileyim şu kokularımdan sıyırıp bir nefes aldıracak bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Ancak midemi bulandırmaya başladı gittikçe kendimi daha da kötü hissettim. Kaygılarım arttıkça arttı. Daha fazla korkularımı düşünmeye başladım.
Kitapları yarım bırakmaktan hiç hoşlanmam ancak bu kitabı yarım bırakmak gönlümü ferahlattı. Hatta kütüphaneme bile yerleştirmedim. Düşünün nasıl kötü hissettirdiğini.
Yine de belki ben hassas davrandım ya da abarttım bilemiyorum. Okumayı düşünürseniz yine de benim hissettiklerimi hissetmemenizi umuyorum.
Öfke dansı ilişkilerimiz konusunda öfkemizi nasıl daha doğru bir şekilde kullanabileceğimizi örneklerle açıklayan bir kitap. Okuduğum en güzel kitaptı ve bakış açımı tamamen değiştirdi.
199 syf.
7/10 puan verdi
Tanıtımında "Öfke Dansı, öfkenizi yapıcı bir güce dönüştürerek yaşamınızı yeniden şekillendirmek için size rehberlik edecektir." denilmiş. Ciddi bir öneri kitlesi var kitabın.
Henüz çok başlarındayım kitabın ilerleyen günlerde bitirince net fikirlerimi paylaşacağım.
Serinin diğer kitaplarıyla ilişkili olan bu kitapta; öfke nedenleri,modelleri üzerine durulmaktadır.Bu konuda uzun vadeli değişiklikler de önermektedir...
"Öfkemizi dolaysız olarak ifade etmek bizi hanımefendilikten,kadınlıktan,annelikten,cinsel çekicilikten uzaklaştırır,hatta "cırtlak"laştırır. Dilimiz bile bu tür kadınları cadı,şirret,acuze,dırdırcı,erkek düşmanı ve iğdiş edici diye niteleyerek lanetler.Onlar sevemez ve sevilemezler.Kadınlıktan yoksundurlar.Kimse onlar gibi olmak istemez.Erkeklerin yaratıp simgeleştirdiği dilimizin,kadınlara duydukdukları öfkeyi açığa vuran erkekleri tanımlamakta kullanılan tek bir yerici sözcük bile içermemesi ilginç bir nokta!."Piç" ya da "o.çocuğu" gibi sözcükler bile erkekleri lanetlemektense, suçu bir kadının üstüne atıyor:ANNEYE!" #Dr#Harrıet#Lerner
Konuşan,kendini,öfkesini ifade eden,susanların adına da konuşan,kendi ayakları üzerinde duran,emek veren biz kadınlara duyduğunuz bu gerici nefret ve susturma çabası neden? Üzgünüm ama siz erkeklerin kendini güçlü hissettiği herşey bile kadınların benliklerinde yatan "erkeğini güçlü hissettir ki güvende ol" düşüncesinden geliyor. Kedi değiliz,sizin öfkelendiğiniz herşeye öfkelenmeye,sizin konuştugunuz her şeyi konuşmaya,sizin yapabildiğiniz her şeyi hatta daha fazlasını yapmaya hakkımız var. Üzgünüm biz güçlüyüz #her#kadının#gücünü#ve#haklarını#farketmesi#dileği#ile
Ilişkiler üzerine türkçeye çevrilmiş en iyi kitapların başında geliyor kanımca. Biz olmak için önce nasıl ben olmalıyımı anlatan güzel bir kitap. Kök ailemizde çözemediğimiz geçmiş sorunlarımızın bugünü ve ilişkilerimizi nasıl etkilediğini çarpıcı örneklerle açıklamış. Ilişkilerde karşımızdakini değiştirmenin mümkün olmadığını ancak kendimizi değiştirirsek diğer kişiyi değiştirebileceğimizi güzel bir anlatımla betimlemiş. Benliği ve benden bize geçebilmeyi vaka örnekleriyle oldukça başarılı anlatmış yazar. Herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.
İlişkilerde faydalı bir rehber
Aile danışmanlığı eğitimini almama az bir zaman kala, arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım ve okuduğum bir kitap oldu "Öfke Dansı"..
Dr. Harrıet Lerner kitabında , öfkenin aslında bir çok önemli şeyin habercisi olduğu ( ihmalkarlık, incinmişlik, ilişkide kendinden çok şey feda etmişlik vb) üzerinde detaylı bir açıklama yaptıktan sonra, bu