Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
İslam Bilim Tarihine dair oryantalist, yani dış gözden bir bakış açısı okumak isterseniz, bence bu eser ideal. Konferansların derlemesinden oluşan bu kitap, İslâm ve Avrupa kültür ve bilim havzalarını, onların temaslarını ve birbirlerine bakışını ele almış.
Kitapta gördüğüm hata ise Araplar kelimesi ile İslâm medeniyetinin kastedilmesidir. Öyle ki Araplar kelimesinin içine Fârâbî gibi Türk düşünürler de alınmış. İslam tabiri kullanmak daha doğru olurdu...
Bu kitabı yazmanın altındaki ki tahribatları ve yalan-yanlış pasajların olması bilinçli bir şekilde mi yada, gerçek Allah inancı ve İslam bilincinin olmamasından dolayı mı net bir şey diyemem.
Ama bu kitabın içeriği Tamamen olmasa da çok ustaca dezenformasyon bilgiler serpiştirmiş buda okuyucusunu av olarak görmekten kaynaklanıyor!
Kitabın
Endülüs benim için aşkın başkentlerinden biridir. Daha önce Endülüs'ü müslüman yazarlardan okumuştum. Ilk defa oryantalist yazarlardan okudum. Önemli bilgiler vardi . Ancak bence Endülüs müslüman yazarlardan okunmalı.
Montgomery Watt,
Kendisi İskoçyalı Hristiyan bir yazar.
‘tarihi meteryalizm’ tezini önemsiyor. İslam tarihi ve dinini açıklamak için bunu gerekli görerek tarihselci bir yaklaşım sergiliyor. Konuları objektif değerlendirmeye çalışsa da bazen maksadı aşan yorumlara bazen de mesnetsiz (dayanaksız) iddialara yer verdiği olmuştur.
Kitap adından da anlaşılacağı üzere Hicret’e kadar olan kısmı yani Mekke dönemini ele alıyor. Olayları ayrıntılarıyla ele alırken tarihi begelerine de yer veriyor. Batılı alimlerce tartışmalı konulara da değinerek bu konular hakkında hem oryantalist görüşlere hem Kur’an’daki delillere hem de Müslüman alimlerin görüşlerine yer veriyor.
Şahsen dikkatimi çeken bir başka husus da Thedor Nöldeke’nin iddalarını eleştirirken sıra Ignac Goldziher’in eserlerinde bahsettiklerine geldiğinde bu iddialara cevap veremiyor.
Bahsettiğimiz gibi dayanaksız ve mesnetiz iddiaları olsa da saldırgan bir üslubu yok. ( şahsen Hristiyan yazarların Yahudi yazarlara göre daha az saldırgan uslüp benimsediklerini düşünüyorum.) Olaylara birde tarihselci göz ile bakmak isteyenler için faydalı olabilir. Dili akademik üslup olduğu için herkese hitap etmeyip kullanılan dil de ağır gelebilir.
238 syf.
·
Puan vermedi
Olayları tarihsel olarak ele alarak, sebeplerini ekonomik temeller olarak değerlendiren bir metin. Yazarın bazen mantıklı bazen mantıksız çıkarımları var. Bazen taraflı bazen de tarafsız çıkarımları var. Kendinden önceki oryantalistleri haklı eleştiri getirerek bazı konuları anlatıyor. Tabi bunun yanında bazen bilimsel çizgisinden sıyrılıp inanmamanın getirdiği zoraki çıkarımları da göze çarpıyor.
Velhasıl bence bu tarz eserler Mahiyet-i Muhammediye bilindikten sonra okunur, düşünülürse mantıklı olabilir yoksa zorunlu olarak yapılacak 'tarihsel olaylar silsilesinde ibaretmiş her şey' yorumu akla getirebilir. Zira dini kültür diye dinleyenlerin hali mevcud bir ülkede yaşıyoruz değil mi?
'Zira tarafsız muhakeme muvakkaten(geçiçi) bir dinsizliktir.' Düsturunu bilip anlamak lazım. Mesela; Kur'an ya Yaratıcı göndermiş tarzıyla okunur yada Yaratıcı göndermedi, insan zihni ürünü tarzıyla okunur. İşte bu iki seçenekten başka bir seçenek yoktur ki Kur'an'ı objektif inceleyebilelim. Aynı şeyi Hz.Muhammed sav. hayatına da uygulayabilirsiniz. İşte bu ve buna benzer yargı mekanizmalarını oturtmuş bir müslüman bu kitaptan yararlanır. Yoksa olayları yani vahyi ve peygamberliği haksızca yargılayacak ve bilmeden kutsallıktan uzaklaşacaktır. Bu da kabul ederseniz ki hiç mantıklı bir hareket değildir.
479 syf.
·
Puan vermedi
Olayları tarihsel olarak ele alarak, sebeplerini ekonomik temeller olarak değerlendiren bir metin. Yazarın bazen mantıklı bazen mantıksız çıkarımları var. Bazen taraflı bazen de tarafsız çıkarımları var. Kendinden önceki oryantalistleri haklı eleştiri getirerek bazı konuları anlatıyor. Tabi bunun yanında bazen bilimsel çizgisinden sıyrılıp inanmamanın getirdiği zoraki çıkarımları da göze çarpıyor.
Velhasıl bence bu tarz eserler Mahiyet-i Muhammediye bilindikten sonra okunur, düşünülürse mantıklı olabilir yoksa zorunlu olarak yapılacak 'tarihsel olaylar silsilesinde ibaretmiş her şey' yorumu akla getirebilir. Zira dini kültür diye dinleyenlerin hali mevcud bir ülkede yaşıyoruz değil mi?
'Zira tarafsız muhakeme muvakkaten(geçiçi) bir dinsizliktir.' Düsturunu bilip anlamak lazım. Mesela; Kur'an ya Yaratıcı göndermiş tarzıyla okunur yada Yaratıcı göndermedi, insan zihni ürünü tarzıyla okunur. İşte bu iki seçenekten başka bir seçenek yoktur ki Kur'an'ı objektif inceleyebilelim. Aynı şeyi Hz.Muhammed sav. hayatına da uygulayabilirsiniz. İşte bu ve buna benzer yargı mekanizmalarını oturtmuş bir müslüman bu kitaptan yararlanır. Yoksa olayları yani vahyi ve peygamberliği haksızca yargılayacak ve bilmeden kutsallıktan uzaklaşacaktır. Bu da kabul ederseniz ki hiç mantıklı bir hareket değildir.
