“ne çok acı var” dedi elindeki kitabı kapatarak biri.
acı öğrenmemiz içindir, insan olmamız içindir. bir zaman içine girdiğimiz ve dışına çıkamadığımız bir şeydir. içinde büyüdüğümüz, derinleştiğimiz, katmerlendiğimiz, renklendiğimiz, güzelleştiğimiz bir koza...
gâye kelebek olmaksa, her koza bir çilehâne...
“yârelerim hoş görünür gözüme/ bir derdim var bin dermana değişmem” diyor şah ismail hatayî. vah ki, yarasızlık derdinden muzdaribiz biz bugün!
dert insana lazımdır, yara cana lazımdır.
kendi kalbinin duvarına ucu küt kalemiyle, “tevekkülün serinliğine ermek istiyorsan, sabır ateşinde pişmeye gönüllü olacaksın!” diye yazdı beyaz saçlı adam...
kendini, yaralarıyla iyileştiren insanlar da var.
“sanma ki derdinden kaçanın” dedi meczup “yolu dermana çıkar!”
| gökhan özcan
Atsız ve Arkadaşları Eylemde: Fatih'in Türbesini Temizliyorlar: Atsız yine Süleymaniye Kütüphanesi'ndeydi. Oradaki tasnif işine devam ediyordu. 1952 yazının bir tatil gününde öğrencileri Altan Deliorman ve Erk Yurtsever ile Divanyolu'ndaki bir kıraathanede buluşmuştu. Sonra birlikte Fatih'in türbesine gittiler. "Türbeye