Hayallerimizin peşinden gitmemiz ve asla vazgeçmememiz önerilir Simyacı’da. Yüreğimizi dinlememizi öğütler çünkü yüreğimiz nerede bulunuyorsa, hazinemiz de oradadır.Herkes kendi kişisel menkıbesini bulmalıdır. Ve dolayısıyla insanoğlunun yeryüzündeki görevi yaradana ulaşmaktır, mutluluğun sırrını bulmaktır, hayatın anlamını çözerek doyum hissetmektir.
Simyacı kısaca şöyle der: “Eğer birşey istiyorsan, gerçekten istiyorsan, gerçekleşmemesi mümkün değildir çünkü bütün dünya bu amaç uğruna çalışacaktır!”
Felsefe dolu Simyacı romanı oldukça optimistik, aynı zamanda basit ve anlaşılır bir dile sahip. Hayatın günlük keşmekeşinde, basit bir dille yazılmış akıcı bir roman gibi çekici başka ne var? Bu kitabı genç yaşlı herkese tavsiye ederim. Her kesimden, her düşünceden insana her dem hitap edebilecek ustalıkta şahane bir eserdir Simyacı.
Coelho severek okuduğum yazarlardan biridir. Yazarın Brida romanı dışında okuduğum bütün eserlerinden dirhem dirhem keyif aldım. Simyacı da süper başarılı, anlamlı, insanı kamçılayan, hayallerin peşinde koşmanın gereğini yineleyen dahiyane bir roman.
Son tahlilde Santiago’ya kral olarak görülen simyacı “Öyle bir zaman gelir ki hayatımızın kontrolünü kaybederiz derler, ama böyle birşey asla olmaz. Bu, dünyanın en büyük yalanıdır!” diyerek kitabın özünü şekillendirmiştir.
Simyacı “Hayallerinin peşinde yılmadan yorulmadan koş!” derken insanın kendisine güvenini tekrar gözden geçirten enfes bir yapıttır.