Dijital Darwinizm kitabının yazarı Tom Goodwin şu çok konuşulan ve klişeleşmiş sözleriyle bu eğilimin ilerleyişini vurgulamıştı: "Dünyanın en büyük ulaştırma şirketi Uber'in hiç aracı yok, dünyanun en popüler medya şirketlerinden Facebook hiç içerik oluşturmuyor, en değerli perakendeci Alibaba'nın envanteri yok ve dünyanın en büyük konaklama sağlayıcısı Airbnb'nin gayrimenkulü yok. Enteresan şeyler oluyor.”
Sayfa 105Kitabı okudu
değişime ayak uydurmayan nokıa gibi bir devin hazin sonunu hepimiz gördük
İnternetin olmadığı zamanlar öğrencilik yapanlar bilirler. Öğretmen bir ödev verdiğinde kütüphaneye gider, cilt cilt ansiklopedilerden araştırmalar yapardık. O zamanlar Ana Britannica sık başvurduğumuz ansiklopedilerden birisiydi. Zaman geçti. Hayatımıza internet girmeye başladı ve 1768'den bu yana ansiklopedi basan Ana Britannica değişen trendlerin farkına vararak erken davrananlardan oldu. İlk olarak müfredat içeriklerini CD olarak basmaya başladı. Sonrasında hem çevrimiçi abonelik modeline geçti hem de müfredat ve öğrenmenin evrimleşen ihtiyaçlarını karşılamak için yeni ürünler sunmaya devam etti. Bu değişim sürecinin sonunda 244 yıllık ansiklopedi tarihinin son sayısını bastığında cirosunun yalnızca %1'i basılı ürünlerden geliyordu. Bu oran, değişen trendleri stratejisinin parçası yaparak ne kadar doğru bir karar verdiğinin kanıtı sayılabilir
Reklam
sanal ve arttırmış gerçeklik (AR/VR) Gözlükleri
Son olarak VR ve AR, tüketicilerine etkileşim kurmak için yeni yollar sunuyor. Parakende şirketleri bu teknolojileri kullanarak müşterilerine yeni deneyimler kazandırabiliyor. Örneğin Rolex mobil uygulaması ile satın almak istediğiniz saatin kolunuzda nasıl duracağını, akıllı telefonunuzun kamerasını kolunuza tuttuğunuzda gösteriyor. Warby Parker ve Türkiye'den Atasun Optik de aynı özelliği gözlük için sunuyor, evinize sipariş vermeden önce gözlüğün gözünüzde nasıl duracağını görebiliyorsunuz. IKEA ise kendi uygulaması ile beğendiğiniz mobilyaları satın almadan önce evinizde nasıl görüneceğini test etmenizi sağlıyor. Son olarak, Nike'ın bir uygulaması beğendiğiniz modelin ayağınıza hangi numarasının uyacağını bildiriyor.
nesnelerin interneti ile akıllı yaşam
Spor salonundan çıkıyorsunuz. Aracınıza yaklaşırken akıllı bilekliğiniz vücut ısınızı aracınıza bildiriyor; siz daha binmeden koltuğunuz vücudunuz için en uygun sıcaklığa ayarlanıyor. Aracınız şehrin trafik lambalarından bilgi alıyor, trafiğe göre eve en kısa şekilde gidebileceğiniz yolu hesaplıyor ve yola koyuluyorsunuz. Evinize yaklaşırken aracınız buzdolabınızdan favori içeceğinizin bitmek üzere olduğunu öğreniyor; yolda içeceğiniz için uğrayabileceğiniz market seçeneklerini, içeceğin fiyat bilgileriyle birlikte sunuyor ve seçtiğiniz markete uğruyorsunuz. İçeceğinizi aldıktan sonra yolculuğunuza devam ediyorsunuz, eve yeterince yaklaştığınızın haberini alan kombiniz, siz varmadan evi tam sizin sevdiğiniz sıcaklığa getiriyor. Kısacası nesnelerin interneti sayesinde fiziksel dünya ile dijital dünya işbirliği yapıyor.
Nesnelerin interneti teknolojisi ile günlük hayatta kullanılan otomobiller, beyaz eşyalar, cep telefonları gibi cihazlar kendi aralarında ve insanlar ile kesintisiz iletişime geçebiliyor. Evler, ofisler, hatta şehirler akıllı hale geliyor.
Yapay Zeka
Yapay zekânı dar, genel ve süper yapay zekâ olmak üzere 3 çeşidi bulunuyor. Dar yapay zekâ belirli bir alandaki spesifik görevleri insandan daha iyi yapan yapay zekâ anlamına geliyor. Genel yapay zekâ insan ile aynı zekâ seviyesine sahip yapay zekâ için kullanılıyor. Süper yapay zekâ ise insandan da zeki olan yapay zekäyı kastediyor. Bugün kullandığımız tüm yapay zekâ algoritmaları, dar yapay zekâ türünün altında. Örnek olarak bilgisayarlardaki satranç oyunları, e-ticaret sitelerindeki öneri motorları veya kendi kendine giden araçlar verilebilir. Genel yapay zekânın ve süper yapay zekânın örnekleri ise günümüzde henüz bulunmuyor
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.