ATALAR?
Atalara sadakat, ataların ocağından”külü” değil; “közü” geleceğe taşımaktır. Temyiz (seçip-ayırmak, ayıklamak) imanın temelidir. Temyiz olmazsa, “Müslüman aklı” yeniden inşa edilmezse ne mi olur? Sonuç hüsran olur! Hüsranın niceliği değişir, niteliği değişmez.
Mustafa İSLAMOĞLU
Divan
Bülbül benden öğrenmiştir güle feryâd etmeyi
Öyle ise örnek benim zâra münnet eylemem
Dost için zarar kârımış atalar öyle diyor
Atasözü hadis ise kâra münnet eylemem
Aşkı şevk ile dönermiş dönen değirmen taşı
Cehennemi söndürürmüş müminin düşen yaşı
Ben Kuranda okumuştum sabırdır ilmin başı
Sabra tahammül ettim mi şerre münnet eylemem
Ey Mustafa yarın için burası bir divandır
Her gelen mutlak geçecek iki kapılı handır
Dört kitabın dördü haktır mürşidimiz Kuran’dır
Ben Kuran’ı gabil ettim pire münnet eylemem
Ey Mustafa uzun sanma o yaş ömrün bir andır
Cennet İslamın hakkı ya cehennem bir nirandır
Dört kitabın dördü haktır inandığım Kuran’dır
Kuran mürşidi kâmildir köre münnet eylemem
Buruklu Âşık Kul Mustafa
Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?!
Feryadım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.
Tahrike yeltenen tac ve tahtını
Denedi bu millet kara bahtını
Sınadı sillenin nerm ü sahtını
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN RUHANİYETİNDEN İSTİMDAT
Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigahına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günâhına!
Tarihler ismini andığı zaman,
Erguvan rengi elbise, kefenlerin en güzelidir!
İmparator I. Iustinianos'un eşi Theodora;
"... tehlike anında herkes elinden geleni yapmalıdır. Bence bu durumdan kaçmamız bize bir şey kazandırmaz. Kaçarak kurtulsak bile bunun sonu yoktur. Nasıl olsa dünyaya gelen insan bir gün ölecektir. Fakat hükümdar olan bir kimsenin kaçmasına müsamaha edilemez. Ey imparator! Kaçarak kurtulmak istiyorsan bunda bir güçlük yok. Hazinen var. Gemilerin hazır bekliyor, deniz açık! Fakat sarayından ayrıldığın zaman hayatını da yitirmiş olacaksın. Bana gelince, beğendiğim şu atalar sözüne uyacağım: Erguvan rengi elbise, kefenlerin en güzelidir!"
Roma Tarihi, Prof. Dr. Mustafa Hamdi SAYAR - Prof. Dr. Birsel KÜÇÜKSİPAHİOĞLU, 163. syf.
Tuz-Ekmek (Nân û Nemêk) Hakkı
Tuz-ekmek hakkı deyiminin halk dilindeki anlamı, ”Ekmeğini paylaşan,iyilik eden birinin bir kimse üzerindeki hakkı” olarak tanımlanır.
Aynı sofradan alınan nasiple, gönülden yapılan ikramın minneti, onlara bütün bir ömür unutulmayacak samimiyetin ve dostluğun kapılarını açar.Bu samimiyet ve dostluk onları bir kalp yapar. Artık birbirlerine