1940'lı yıllar siyasi tarihimize "Milli Şef Devri" olarak geçmiştir. Zira bu devirde, her kademede "Milli Şef" diye bilinen Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nün ağırlığı hissedilmiştir.
Atatürk'ün ölümünden sonra 11 Kasım 1938'de Cumhurbaşkanı seçildi. 26 Aralık 1938'de toplanan CHP olağanüstü kongresinde parti genel başkanlığına getirildi. Yine bu kongrede alınan başka bir kararla Mustafa Kemal Paşa "Ebedi Şef", İnönü ise "Milli Şef" olarak ilan edildi.
Bu kongreden sonra "Milli Şef" sıfatı her tarafa sirayet etmeye başladı. Öyle ki ders kitaplarında bile sık sık "Milli Şef" sıfatı geçiyor, İnönü'ye bu sıfatıyla hitap edilmiş şiirler ithaf ediliyor ve bu şiirler ders kitaplarına konuluyordu.
4. Cilt
Sayfa 235Kitabı okudu
Diyarbakır mebusu Yusuf Azizoğlu Atatürk'ü üç safhada mütalaa ediyor. Bu devreler hakkındaki değerlendirmesini de anlatarak, tasarıya bir de bu perspektiften bakılmasını istiyor:
"1. Milli Mücadele kahramanı, cumhuriyetin kurucusu Atatürk,
2. İçtimai düşünüşler, inanışlar ve hareketler sahibi Atatürk,
3. Devrinde yüzde yüz duruma hakim ve kadir idareci Atatürk.
Onu birinci safhasında takdir etmeyen, ona sonsuz hayranlık ve minnettarlık duymayan bir Türk vatandaşının bulunduğunu asla kabul etmiyoruz.
Fakat ikinci ve üçüncü safhasında, ona taparcasına inananlara rağmen bu milletin inanışları, âdetleri ve an'aneleriyle bağdaşmayan bazı hatt-ı hareketleri bulunduğunu söylemek realitenin bir icabıdır. Hele idare bakımından demokratik bir bir zihniyetle o devri ideal kabul etmek imkansızdır."
5. Cilt
Sayfa 295Kitabı okudu