Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
• 1. Bölüm - ATATÜRK DİN DÜŞMANIYDI YALANI! (!)
- Sahte din hocaları ve tüccarları YALNIZ CUMHURİYET TARİHİNİN DEĞİL Osmanlının DA CANINI SIKMIŞTIR. - Osmanlı Padişahları din tüccarlarının başlattığı isyanları bastırmışlardır ANCAK çözüm yolunu görememişlerdi... Bunu gören MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TÜ. - Osmanlı Halkı Kur'an-ı Kerim'i okuyordu elbet ama onların ana dili Arapça
Reklam
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
Sonra coğrafya ansiklopedisi hazırlatmaya başlıyor Hasan-Âli Yücel, ama bir fasikülden fazla çıkamıyor bu, (Hasan Âli Yücel’e) bakanlıktan el çektiriliyor. Dil, bu tip entelektüel çabalarla gelişir. Sonrasında gelişen dili kullanan insan, Türkçe yayınlara ihtiyaç duyar: Tıbbın, jeolojinin, fiziğin, kimyanın Türkçe yazılması lazım ki, orada yeni
Atatürk zamanında ve daha sonra Hasan Âli Yücel ile başlatılan bazı hareketler vardı. Demokrat Parti iktidara gelmesini müteakip bunlara engel oldu. Neydi bunların en önemlisi? Tercüme. Kültürel ve bilimsel ürün yoksa en akıllıca şey tercüme yapmaktı. Rönesans da Arapça ve Yunanca eserlerin tercümeleriyle başarılı olmadı mı? Hatta Hilmi Ziya Ülken’in Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü isimli çok güzel bir kitabı vardır. Çok önemli bir iştir bu. Atatürk bunu yaptırıyor. Hasan Âli Yücel de müthiş sistematize ediyor işi ve şahane bir seri başlatıyor. Sadece Batı kaynakları tercüme ettirilmiyor. Doğu eserleri de tercüme ediliyor. Mesela Mesnevi tercüme ediliyor Farsçadan. Tâberî’nin Tarih al-Rusul va al-Muluk’u (Peygamberler ve Hükümdarlar Tarihi) tarihi çevriliyor. Bütün bunlar niçin yapılıyor? Hem bilgilenelim hem de kendi dilimizle dünya klasiklerini ifade edebilir hale gelelim diye. Klasiklerden sonra Hasan Âli Yücel ansiklopediler hazırlatmaya başlıyor. İnönü Ansiklopedisi hazırlanmaya başlıyor, fakat iktidar değiştikten sonra “Neden İnönü Ansiklopedisi hazırlıyoruz, Türk Ansiklopedisi yapalım” diyorlar. 1940’larda başlayan bir iş 1983’te tamamlanabiliyor. Bu da ülkedeki potansiyelin ne kadar zayıf olduğunun, Atatürk’ten sonra işlerin nasıl yavaşladığının en açık işaretidir. Halbuki onun yaşamında hazırlanan ve tarihte tamamlanabilen ilk Türk Ansiklopedisi olan on ciltlik Hayat Ansiklopedisi’nin yayını 1932’de başlatılıp 1936’da bitirilmiştir!
Mustafa Kemal tabulaştırıldıktan sonra dinsel bir kimlik haline getirildi. Daha sonra Mehdi'liğe, Mehdilikten Nebi'liğe, Nebi'likten TANRITÜRK'lüğe tırmandırıldı. Atatürk'e tekbir getirilirken, onun mukim olduğu mekân (Çankaya) ise "Kábeleştirildi.
Reklam
Yuh artık
Haldun Taner, Park Otel'de yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor: "Atatürk'ün oturduğu masadan kalkmasını fırsat bilen öğretmenler, birbirlerini ezerek masaya saldırmışlardı. Paylaşamadıkları şey, Atatürk'ün sigara izmaritleriydi..."
Putperestler :(
Bir Fransız yazarın Türkiye'deki "ideolojik-politik baba" hakkındaki gözlemleri şöyle: "Atatürk portreleri her tarafta. Tek bir dükkân bulamazsınız ki cumhuriyetin kurucusu, gür kaşları ve kararlı bakışlarıyla tezgâhın arkasında yer almasın. Tek bir büro yoktur ki, onun fotoğrafı olmasın. Atatürk gerçekten Türklerin babası. Bu görüntü daha İstanbul'a giden Türk Hava Yolları uçağında başlıyor. Ön tarafta, Atatürk bir metal levhaya kazınmış olarak yolculara 'İstikbal Göklerdedir' diyor. Şehirlerde bankaların ve devlet dairelerinin cephelerinden Türk, Öğün, Çalış, Güven' diye buyuruyor. O, kimi zaman da, tepe ve yamaçlara dev harflerle yazılı sözüyle bir köy yolunun kıvrımında mevcut..."(Nokta, 8 Mayıs 1988, s. 30)
Agop Martayan
... Bu şekilde çok itibar gören Ermeni dilci, Atatürk'ün sofrasında son derece serbest davranıp konuşmuştur. Bir defasında Atatürk'ün bulunduğu sofrada bir Ermeni marşı söylemiştir. Bu marşta, Kafkas Cephesinde Osmanlılara karşı savaşan Ermeni kumandan Antranik'in de ismi geçmekte ve Antranik'e methiyeler düzülmektedir. Yüzlerce Müslüman askerin kanına giren bir Ermeninin bu şekilde methedilmesi haliyle sofrada bulunan bazı kişileri tedirgin etmiştir. Bunun üzerine Atatürk duruma müdahale eder eve Ayop'a tepki gösterenlere hitaben şöyle der: '' Bu marşla insanlar inanarak ölüme yürüdü. Saygıyla dinleyiniz.''
Sayfa 238 - Yeni NesilKitabı okudu
TDK'nın Başuzmanı
Dil devrimcileri arasında en dikkat çekici sima hiç şüphesiz, bir Ermeni olan Agop Martayan'dır. Bu şahıs dil devriminin başından sonuna kadar her safhasında faal rol oynamış birisidir. ... Bu şekilde yurda gelen Agop Martayan'ın soy ismi bilâhare bizzat Atatürk tarafından değiştirilir ve ''Dilaçar'' soyadı verilir. Bu şahıs daha sonra ''Türk Dilinin emanet edildiği'' sayılı ve ''mümtaz'' kişilerden biri olacak ve 1979'da ölene kadar TDK'nın ''başuzmanı'' olarak vazife yapacaktır.
Sayfa 237 - Yeni NesilKitabı okudu
Reklam
5816 Sayılı Kanunun Meclis Görüşmeleri
'' Hiç şüphe etmiyorum ki, böyle bir tedbir ve karar her şey ve herkesten evvel o büyük adamın ruhunu tâzip edecektir. Çünkü bu kânunla biz bilerek veya bilmeyerek, fakat mutlaka yersiz ve haksız olarak şunu demek istiyoruz ki, 'Bu memlekette Atatürk'ün mânevi varlığını ve onun eserlerini ayakta tutmak için artık zor kullanmaktan başka çâre kalmamıştır.' Bunun mânâsı budur!''
Sayfa 149 - Yeni NesilKitabı okudu
Atatürk zamanında ve daha sonra Hasan Ali Yücel ile başlatılan bazı hareketler vardı. Demokrat Parti iktidara gelmesini müteakip bunlara engel oldu. Neydi bunların en önemlisi? Tercüme. Kültürel ve bilimsel ürün yoksa en akıllıca şey tercüme yapmaktı. Rönesans da Arapça ve Yunanca eserlerin tercümeleriyle başarılı olmadı mı? Hatta Hilmi Ziya Ülken'in Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü isimli çok güzel bir kitabı vardır. Çok önemli bir iştir bu. Atatürk bunu yaptırıyor. Hasan Ali Yücel de müthiş sistematize ediyor işi ve şahane bir seri başlatıyor. Sadece Batı kaynakları tercüme ettirilmiyor. Doğu eserleri de tercüme ediliyor. Mesela Mesnevi tercüme ediliyor Farsçadan. Tâberî'nin Tarih al-Rusul va al-Muluk'u (Peygamberler ve Hükümdarlar Tarihi) tarihi çevriliyor. Bütün bunlar niçin yapılıyor? Hem bilgilenelim hem de kendi dilimizle dünya klasiklerini ifade edebilir hale gelelim diye. Klasiklerden sonra Hasan Ali Yücel ansiklopediler hazırlatmaya başlıyor. İnönü Ansiklopedisi hazırlanmaya başlıyor, fakat iktidar değiştikten sonra "Neden İnönü Ansiklopedisi hazırlıyoruz, Türk Ansiklopedisi yapalım" diyorlar. 1940'larda başlayan bir iş 1983'te tamamlanabiliyor. Bu da ülkedeki potansiyelin ne kadar zayıf olduğunun, Atatürk'ten sonra işlerin nasıl yavaşladığının en açık işaretidir. Halbuki onun yaşamında hazırlanan ve tarihte tamamlanabilen ilk Türk Ansiklopedisi olan on ciltlik Hayat Ansiklopedisi'nin yayını 1932'de başlatılıp 1936'da bitirilmiştir!
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.