“Felsefe, matematik, tıp, kimya, gökbilim (astronomi), müzik dallarında dünyanın en ileri eğitimini veren medreseler şimdi, Arapça metinlerle okutulan birkaç mantık, hadis ve tefsir dersleriyle sınırlanmıştı.”
“Okul yöneticileri için tarih, “uzak durulması gereken bir baş belası, huzur kaçıran bir kâbustu” ve yalnızca padişahın onay verdiği konuları kapsıyordu.”
“Arapça ve Farsçadan başka yabancı dil öğretilmiyordu. Müslüman olmayanların dillerini öğrenmek günah sayıldığı için, devletin Batı’yla ilişkilerinin tümü, çoğu kez ihanet içindeki ayrılıkçı Fener Rumlarının çevirmenliğine kalmıştı.”
“1924 yılında, İstanbul Üniversitesi öğrencileri bahçede fotoğraf çektirdiklerinde fotoğraf çektirmeyi günah sayan öğretim üyeleri, büyük tepki göstermiş ve öğrencilere ceza verilmişti."
“Meşrutiyet’ten sonra açılan birkaç kız mektebinde, erkek öğretmenlerin ders vermesi yasak olduğu için edebiyat hocaları harem ağalarından oluşuyordu. Resim ve heykel yasaktı. Üniversitede, kütüphane denilen yerler, bakımsız ve tozlu depolar haline gelmişti.”