Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: "Uc" dediler, Sarisin bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun basına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedi renk gökyüzünü öpüyorsun.
Reklam
Senin gözlerinde gizliydim
Hiçbir sesin hiçbir yüze derinlik katmadığı; çarşıların sünger gibi insanların ömrünü emdiği; yüksek sesle konuşmanın haklı ve önemli olmaya yettiği; "taşların bağlanıp köpeklerin serbest bırakıldığı"; yalanın iplerinin çözüldüğü; insanların, eşiklerine dayanan yıkımdan kapılarını örterek kurtulduğu; mevsimlerin bile devlet zoruyla düzene sokulduğu; annelerin çocuk yerine suç doğurduğu; yatakların mezara, evlerin hapishaneye döndüğü; herkesin gücünü, incittiği insan sayısından aldığı; gülünç olmamak için insanların sevgisini gövdesine gömdüğü, aşağılık bir kuşatma altında, bir halk kahramanı, bir uzak masal zamanı gibi onurlu, mağrur, bilge ve güzeldi. Bizim kusurumuzu, hasretlerimizi, iyiliğimizi ve kötülüğümüzü göstermek için dünyanın başımızın üstünde tuttuğu bir hayal ülkeydi, bayrağı gökkuşağı olan.
Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedi renk gökyüzünü öpüyorsun.
İnsanın zamana karşı biricik şansıdır aşk Onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını
Reklam
Senin bütün hayatına yetecek bir söz söylesem Seni bu söze inandırsam, kendimi yatıştırsam, sussam. Sonunu görmesem de ömrümde bir şeye inanmış olarak ölürdüm
Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan.
Ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de... Sars aklımın cılız ayaklarını, kuşat beni. Değişik şeyler söyle ne olur, yeni bir şeyler söyle. Yıldım ömrümün kalıplarından. Beni duy ve anla.
İstemenin kuralı yoktur, de, açıklaması sınırı suçu yoktur; istemek yaşamanın kendiliğinden sonucudur, ne haklı ne haksız, ne yerinde ne yersiz...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.