Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Selamet isteyen kimseye gereken, bütün müslümanlar hakkında güzel zan besleyip hepsinin salih kimseler olduğuna itikad etmektir. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: "İki haslet (huy) vardır ki onlardan daha büyük hayır yoktur; bunlar Allah hakkında ve Allah'ın kulları hakkında güzel zan sahibi olmaktır. İki haslet vardır ki, onlardan daha büyük şer yoktur; bunlar, Allah ve Allah‘ın kulları hakkında kötü zan sahibi olmaktır.
“Başkasının kusurunu araştırmayın ve birbirinizin gıybetini yapmayın” (Hucûrat 49/12)
Reklam
Resûlullah (sav) buyurmuştur ki:
"Yahudiler, sizin selâm alıp vermenize ve (imamın arkasında Fâtiha'dan sonra) 'amin' demenize haset ettikleri kadar hiçbir şeye haset etmezler.
Yoksa siz , sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gideceğinizi mi sandınız? Onlara öyle darlık sıkıntı isabet etti ve öyle sarsildilar ki nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler,"Allah'ın yardımı ne zaman ?" dediler. Bilin ki Allah'ın yardımı yakındır. Bakara Suresi 214. Ayet
“Gerçek isyan, kalplerin yaptığı isyandır. Bunlar, Allah’ın kullarına karşı büyüklenmek, Allah’ın yarattığı şeylerden herhangi birini küçük görmek, Allah’ın takdirlerine itiraz etmek ve Allah’ın hükümlerine razı olmamak gibi işlerdir. Sufilerden biri demiştir ki: Ben bir günah işledim, bunun yüzünden kırk senedir ağlıyorum. Kendisine, bu günahın ne olduğu sorulunca şöyle demiştir: Bir şey keşke şöyle olmasaydı dedim istemeden ilahi tecelliye itiraz ettim bunun için ağlıyorum.
Âriflerden biri demiştir ki:"Sakın sana eziyet eden kimse ile meşgûl olma! Sen Allah ile meşgûl ol; Allah onu ve tehlikesini senden uzaklaştırır. Pek çok kimse bu konuda hata etmiştir. Onlar, kendilerine eziyet eden kimselerle meşgul olmuşlar, böylece bir sürü günahla birlikte eziyet uzayıp gitmiştir. Eğer onlar, böyle bir durumda yüce Mevlâ'larına yönelmiş olsalardı Allah onlara yeter, işlerini en güzel sonuca ulaştırırdı."
Sayfa 411 - Semerkand YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Kimi nesebi hapsetmişse (kölelik ve benzeri işlerden dolayı ilerleyememişse) güzel edebi onu âzad eder. Kimin edebi azalırsa huzursuzluğu çoğalır.”
Sayfa 402 - Semerkand YayınlarıKitabı okuyor
“Kim, içinde bulunduğu vaktin edebini korumazsa, o vakit kendisi için bir azap sebebi olur”
Sayfa 402 - Semerkand YayınlarıKitabı okuyor
Resûl-i Ekrem (s.a.s) Kurân-ı Kerîm’i şöyle tanıtmıştır: “Dikkat edin, önünüze bir çok fitne çıkacaktır; onlardan kurtulmak için tek çare Kur’an‘dır. Onda, sizden öncekilerin halleri, sizden sonrakilerin haberleri mevcuttur. Aranızda çıkacak müşküllerin hükmü ondadır. O, adaletle hüküm verip meseleyi çözer, bitirir. Kur’an, bir oyun ve eğlence değildir. Onun hükmünü terk eden zalimin Allah belini kırar. Onun dışında doğru yolu arayanı Allah sapıtır. Kur’an, Allah‘ın kopmayan sağlam ipidir. Kur’an, en güzel bir zikir ve öğüt kitabıdır. O, dosdoğru bir yoldur. Onu insanların hevâsı eğriltemez. Diller onu okumakla eskitemez. Âlimler ona doyup ilim ve hikmetlerini bitiremez. O, çok okumaktan dolayı eskimez; tadını ve değerini yitirmez. Onun incelikleri bitmez. O herkesi doğru yola ulaştırır. Onunla konuşan doğru söyler. Onunla amel eden sevap alır. Onunla hüküm veren âdil olur. Ona çağıran doğru yola çağırmış olur.” *Tirmizî, Fezâilü’l Kur’ân, 14.
Sayfa 156 - Semerkand YayınlarıKitabı okuyor
“Herkes, hayat sahibi ve her şeyi ayakta tutan Allah’a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen, gerçekten perişan olmuştur.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.