KUDÜSTE'ki son Osmanlı
Onbaşı HASAN.. Osmanlı çökerken, 9 Aralık 1917'de İngilizler Kudüs'ü teslim alır. 20.Kolordu.8.Bölük'te görevli kahraman asker, Onbaşı Hasan ,memleketi Iğdır'a dönmeyerek,ömrünün sonuna kadar o mübarek yerde nöbet tutmaya devam etmiştir.((İlhan BARDAKÇI 1972 yılında tesadüfen kendisi ile karşılaşmış, sayesinde insanımız bu kahraman gönül askerini tanımıştır.)) Mekanın cennet, Ruhun şad olsun Onbaşım..
Sayfa 12
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Reklam
Kudüs'te 1982 yılına kadar nöbet tutan Osmanlı Neferi
IĞDIRLI ONBAŞI HASAN'IN ÖYKÜSÜ Gazeteci İlhan Bardakçı anlatıyor: Yıllar önceydi, sene 1972. O zamanlar genç bir gazeteciydim. Türkiye'den bazı siyasiler ve iş adamları İsrail'e resmi ziyarette bulunuyorlardı. Biz de gelişmeleri izlemek için oradaydık. Bir sıcak mayıs akşamıydı. Her ziyarette olduğu gibi sıradan bir işti
Her din; adaleti, sevgiyi ve eşitliği emretmiş. Aynı prensiple uğruna hâlâ didindiğimize göre, dinlerin bu en güzel emrini henüz tahakkuk ettirmemişiz demektir. İlk günden bu tarafa hâlâ insan hakları, eşitlik ve adalet masalları. İnsanların ilâhî emirlere kolay kolay itaat etmediklerinin kanıtıdır. Her kudret sahibi, pek, ama pek az istisnası ile, kendi kelamından başka inanılacak söz bulamayacağına inanır. İktidara tırmanan her fâni, kendisinin son iktidar olduğuna kanar. Bir gün yerini alacak olan yenisinin kılıcı altında perişan olunca ya kadar. Sık sık sarf ermiş olsa bile hak, hukuk ve adalet kelimeleri için birer efsaneden ibarettir. Haklı olmak için kudretli olmak gerektiğine iman etmiştir.
Türk Edebiyatı Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Arapları aldatarak Osmanlı Devleti aleyhine kışkırtıp isyana sevk eden İngiliz casusu Lavrence'in, yardımcıları Nuri Said, Faysal ve Şerif Hüseyin ile birlikte Şam'da Türkleri katlettikten sonra: "Evet onlar isyana ben kışkırtmıştım. Ama böylesine vahşice kan dökeceklerini hiç tahmin etmemiştim. Bazı mahalleleri gezerken silahsız Türk askerlerinin nasıl öldürüldüklerine bakamadım; tiksindim bu vahşetten" diyerek itirafta bulunmuştur.
Sayfa 572
Biz, sadece unuturduk. Unuttuğumuz diğerleri gibi...
Kudüs Kapalı Çarşısı'nda rüzgâr gibi dolanan entarili kahvecilerin elindeki askılara çarpmadan biraz yürüdünüz mü, önünüze çıkan kapı sizi Mescidü'l-Aksa'nın önüne kavuşturur. Mirac mucizesinin soluklanıldığı ilk kıblemize yani... Hemen oracıkta, ilk avlu vardır ki hala bizim lakabımızla anılır: "12 bin şamdanlı avlu"
Sayfa 341
Reklam
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.