Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beyaz Zambaklar Ülkesinde gibi okuyan var mı? Kitabın içinde bir bölüm arıyorum da bir türlü bulamadım. (Kitabı tekrar okuyacağım neredeyse bulmak için)
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun süre Finlandiya' da yaşayan yazar, "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" adlı eserinde, küçük ve geri kalmış bir sömürü ülkesi olan Finlandiya'nın kısa süre içerisinde, eğitim ve kültür hamlesi ile nasıl kalkınsığını anlatıyor. Bu kitap, ülkesini ilerletmek arzusunu taşıyan Milletlere, bu uğurda nasıl çalışılacağını, neler yapması gerektiğini anlatan önemli bir eser. Ülkeyi yönetenlerin okuması gereken bir kitap. Ya da ilerde siyasi anlamda ya da kamu görevinde üst mevkilerde kariyer yapmak isteyen dostların mutlaka okuması lazım. Kitabın içersinde bahsedilen topluma mâl olmuş Snelman' ı da takdir ettim doğrusu.
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,9bin okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
Kitap malumunuz Finlandiya'nın diriliş hikayesini anlatır. Ekonomi, sağlık, kültür, eğitim gibi bir çok alanda öncesi sonrası ve aradaki geçişi yansıtması, somut bir örnek eylemiş kitabı. Dirilme ve diriltme ruhunu istemeseniz inanmasanız dahi aşılıyor size. Okuyanların bence düşünmesi gereken bir husus, bu diriliş bizim topraklarımızda bizim koşullarımızda nasıl yaşatılabilir olmalı. Ve lütfen biri size bana okuyacağım bir kitap önerir misin deyince, Beyaz Zambaklar Ülkesinde'yi eline tutuşturuverin. Bir yerde bi liseli görürseniz çantasına gizlice de olsa koyun. Sevgilinize hediye olarak alın. Ne bileyim okuyun okutturun işte :)
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,9bin okunma
"Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır."
Sayfa 42
Kutsal kitaplarda anlatıldığına göre, bir zamanlar yıkıcı ve zalim bir hükümdarın sarayının duvarında, ateşle yazılmış yazılar görünmüş: " MANE TEKEL FARES ! " Bu sözcüklerin anlamını hiç kimse çözememiş. Bilge Danyal bu szöleri şöyle anlatmış: " Bu ateşden yazılar, korkunç bir olayın meydana geleceğini bildiriyor. Bunların anlamı şudur ki , eski devlet artık hayati gücünü kaybetmiştir. Önüne geçilemeyecek bir şekilde yıkılmak zorundadır. "
Bir ulus nasılsa, yöneticileri de onun gibidir. İşte bundan dolayıdır ki, eskiden beri, " Her ulus layık olduğu yönetime ve yöneticilerine sahip olur. " denilmiştir.
Reklam
Hayatı yaratan, olayların yönünü çizen ve bunların karakter ve rengini veren tek başına insanlardır, Napolyonlar değildir, Halkın kendisidir.
Şehirlilerin havası bozuk evlerde genellikle oturarak geçirdikleri hayat bedeni çürütür, etleri gevşetir, kanı zehirler, insanları miskin yapar. Buna bir de uzun süren ve canlı öğretim yerine skolâstik yöntemler uygulanan okul hayatını ekleyin. Bu süre içerisinde çocukların kafasına, yıllar, isimler, ölçüler ve ölü kurallar doldurulur.
İstediğiniz kadar mükemmel kanunlar yapın. Seçim işlerinde halka istediğiniz kadar yetki verin. Sosyalizmin mucizevî güçlerine istediğiniz kadar inanın ! Eğer çocuklarınız gerektiği gibi eğitilmezlerse, hayata bir hiç olarak girerlerse, parlemento ve bütün hukuk işlediği hâlde, genel ve sosyal hayat yine sönük ve paslı olacaktır ! Bu nesilden gelen memurlar ihmalci, bakanlar ise politik birer cambaz olurlar. Milletvekilleri çıkar peşinde koşarlar. Okullar, yeni neslin beynini ve kalbini kurutan ve kavuran birer yer olur. Basın, sokaklarda kendini satılığa çıkaran rujlu, makyajlı kadınlara döner. Tok veya aç olan kalabalık halk kitleleri ise, kendilerine yabancı olan her şeye ve özellikle yukarı tabakalara mensup insanlara karşı nefret, haset ve ihanet duyguları beslemeye başlarlar.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.