Bir yabancıdan bu büyük Türk hakaninı dinlemek ayrı bir zevk. Kimi zaman tarihi olaylar gerçeğin dışına çıkıp romansallaşsa da kesinlikle okunmayı hak ediyor. Tarihi Resmi bir belge gözüyle bakamasak da okunaklı bir tarihi roman olmuş.
Tarih kokan bir kitap bu kitapta romansal yönler mevcut özgürlük esaret sadakat inanç bağlılık ve sevgi gibi konular işlenmiş güzel bir motif tarih okumayı sevmeyenlerin bile okuyabileceği tarzdan bir kitap
Kitabın isminde ve kapağında da "Atilla" olarak yazan isim kitap içeriğinde olması gerektiği gibi "Attila" olarak yer alıyor. Yani yayınevinin özensizliği ile kitaba başlıyorsunuz.
Kitap roman havası içinde olayları anlatmak istese de bunu başaramamış.
Bunun yanında bize ait olduğu iddiasında bulunduğumuz ancak hakkında hemen hemen hiç birşey bilmediğimiz Avrupa Hunları hakkında az çok fikir sahibi olmamızı sağlayacak birikimi de veriyor. Akıcı bir şekilde okuyabileceğiniz bir kitap. Bu konuda daha önce bir kitap okumadığım için yerine tavsiye edebileceğim bir başka eser de yok.
Muhsin Ertuğrul'un isteği vesilesiyle oyun yazmaya başlayan Necip Fazıl Kısakürek'in en fazla üretken olduğu alan tiyatro. 15-20 kadar eseri var ve onlardan en bilinen, en başarılı olanlardan biri Para piyesi.
Piyes 1941 yılında yazılmış ve Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenmiş, birçok kişi tarafından izlenmiştir. Bunun üzerine Necip Fazıl'ın kavgalı olduğu birçok kişiden biri olan Peyami Safa tarafından eserin intihal olduğu isnat edilir ve bunun üzerine Necip Fazıl Kısakürek dava açıp ispat ister. Peyami Safa mahkemede güzelce R yapar. Bu isnatın Marcel Brion'un aynı isimli romanının intihali olan Atilla kitabını yazan Peyami Safa tarafından yapılması da komik hani.
5 perdeden oluşan oyun, dini imanı para olmuş, para kazanmak için herşeyi mübah sayan ve ahlaksızlığı benimseyip kendine yol edinen bir banka patronunun, ailesi, çalışanları ve dostlarının para ile imtihanını, paranın nasıl insanların içyüzünü gösteren, ortaya çıkaran bir şey olduğunu anlatıyor. Kitabın gidişatı ve baş karakterinin akıbeti yine yazarın başka bir piyesi olan Reis Bey'i ve Parmaksız Salih'i hatırlattı bana. Necip Fazıl'ın hikaye akışındaki tarzı da genelde böyle aslında, ne demek istediğimi kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız. Kendi yaşadığı ve geçirdiği değişimi eserlerine de yansıtıyor Necip Fazıl çokça.
ParaNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2016800 okunma
Kitabı her sayfa çevirişimde, “baya korkutmuşuz!” diyorum :) Türk’ün kutlu tarihinin, kutlu soyunun, kutlu atası; Atilla! Doğduğunda avcunda kanla doğmuş bir çocuk ve düşmanın kalbinde büyütülen bir lider!
İşte, yukarı ki antlaşma hükümlerine riayet olunacağı teyidin ve sadakat rehinesi olarak Kral Rua, kardeşi müteveffa Kral Mundzuk'un oğullarından birini, Attila'yı, Roma İmparatoru (Honorius)un sarayına göndermişti.