Eleştiri özde tanıma, anlamlandırma çabasıdır. Tanıma yollarıdır, sistemidir. Eleştirmen, her şeyden önce iyi bir gözlemci olmalıdır. Hakikati aramalıdır. Esere ne iyi niyetle yaklaşmalı ne de kötü niyetle. Onun amacı hakikate, eşyanın özüne erişmektir. Esere, inceleme nesnesine karşı iyi niyet çerçevesinden veya tam tersi kötü niyet çerçevesinden
Nisard, “yazarların görevi sağlıklı bir felsefe iletmek, duygu kürsüsünde kitle ve kişi ahlakını, saldırıya uğramış erdemlerin davasını savunmak” olduğunu yazan Nepomucene Lemercier’nin görüşünü yeniden ele alarak yazından “yaşamın yönlendirilmesi için en fazla dersi içermesini ister, çünkü “zaman kötü bir zamandır ve yazarlarımızı okudukça, niceleri ahlak duygusunu yitirmektedir”. Bununla birlikte, saltçı eleştiri özellikle Saint-Marc Girardin’de bilerek ahlakçı olur ve saymaca bir biçimde tanımlanan ahlakı Güzelliğin kendisinin de göstergesi, ölçütü yaparak, yazarlardan “ruhumuzu yükseltmelerini” ister.
(...) yapıt ancak kusursuz bir dil yoluyla, hiçbir uzam ve hiçbir süreyle sınırlanmayan, insan Us'unun özü gibi olan 'gerçekler'i göz önüne serdiği zaman güzel görünür ona...